14 Nisan 2012 Cumartesi

18 YAŞINDAN BÜYÜK KIZ ÇOCUKLARININ SAĞLIK YARDIMI

I- GİRİŞ

Türk sosyal güvenlik sistemi temel koruma birimi olarak aileyi esas alma ilkesini benimsemiştir. Dolayısıyla diğer ülke sosyal güvenlik sistemleriyle karşılaştırıldığında kız çocukları için oldukça cömert uygulamalara yer verildiği söylenebilir. 5510 sayılı Sosyal Sigor­talar ve Genel Sağlık Sigortaları Kanunu’nun(1) yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihine kadar, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve sigortalı olarak bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukları anne veya babaları üzerinden sağlık yardımı almayı sürdürmüştür. Bir başka anlatımla, 5510 sayılı Kanun öncesi, Türk toplumunun aile ve sosyal yapısı gözetilerek sigortalının eşi, çocukları ve ana babası hak sahibi olarak tanımlanmış, kız çocukları da evli olmadığı sürece sağlık yardımı almıştır(2).

5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle bir yandan Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulaması başlatılarak ülkede yaşayan herkes GSS kapsamına alınmış öte yandan da evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve sigortalı olarak bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarının anne veya babaları üzerinden sınırsız sağlık yardımı almaları sınırlandırılmıştır.

Kız çocuklarına anne ya da babaları üzerinden sağlık yardımı verilmesine ilişkin sınırlama getirilmesi 5510 sayılı Kanun’un en çok tartışılan düzenlemelerinden biri olmuştur. Sonrasında da 6111 sayılı Torba Kanun(3) ile kız çocuklarının sağlık yardımlarına ilişkin daha farklı bir düzenleme getirilmiştir. 18 yaşından büyük kız çocuklarına sağlık yardımını verilmesinin koşullarını düzenleyen 5510 sayılı Kanun’un geçici 12. maddesi sekizinci fıkrasını değiştiren 6111 sayılı Kanun’un 49. maddesindeki düzenleme kamuoyunda çok farklı biçimlerde yorumlandığından bu konudaki tartışmalar sona ermemiştir.

Bu çalışmada 18 yaşından büyük kız çocuklarının sağlık yardımı hakkının anne ya da babaları üzerinden mi yoksa gelir testine girerek Kanun’un 60. maddesi birinci fıkrası (c.1) bendi ya da (g) bendi kapsamında mı sağlanacağı incelenecektir(4).

II- 18 YAŞINDAN BÜYÜK KIZ ÇOCUKLARININ SAĞLIK YARDIMI HAKKI

5510 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesi onuncu bendinde, bakmakla yükümlü olunan kişiler tanımlanmış ve kız çocuklarının anne ya da babaları üzerinden sağlık yardımı alması yaş koşuluna bağlanmıştır. Buna göre, 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu’nda(5) belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanun’a göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklar bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmıştır.

Dikkat edilirse daha önceki sosyal güvenlik kanunlarında evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve sigortalı olarak bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukları hak sahibi sayılarak sağlık yardımı alma açısından yaş sınırlamasına tabi tutulmamışken yeni düzenleme ile kız çocuklarına tıpkı erkek çocuklarda olduğu gibi öğrenim durumuna göre 18, 20 ve 25 yaş sınırlaması getirilmiştir.

5510 sayılı Kanun kız çocuklarına sağlık yardımı verilmesi konusunda ayrı bir geçiş hükmüne de yer vermiştir. Kanun’un 6111 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki geçici 12. maddesinin sekizinci fıkrasında düzenlenen, “Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir.” hükmü uyarınca, 5510 sayılı Kanun, yürürlüğe girdiği tarihte 18 yaşını tamamlamış kız çocuklarının evlenmemek/çalışmamak/yürürlük tarihinde hak sahibi olmak(6) koşulları süresince sağlık yardımlarını anne veya babaları üzerinden almalarına izin vermiştir. Kanun, 18 yaşından büyük kız çocuklarının, evlenmek veya çalışmak koşullarının varlığı halinde hak sahibi niteliği yitirileceğinden, daha sonra boşanmak veya işten ayrılmak koşullarının varlığı halinde de bir daha anne/babaları üzerinden hak sahibi olunamayacağına hükmetmiştir. Bu düzenlemenin, Türk sosyal güvenlik sisteminin daha önceki temel koruma birimi olarak aileyi esas alması ilkesinin terkedilmesi olarak değerlendirilmesi yanında çalışmamayı/kayıtdışı çalışmayı özendirme gibi sonuçlarının da olduğu özellikle dikkate alınarak yeni bir düzenleme yapılmıştır.

III- 18 YAŞINDAN BÜYÜK KIZ ÇOCUKLARI SAĞLIK YARDIMINI NASIL ALACAK?

5510 sayılı Kanun’un geçici 12. maddesinin 8. fıkrası 6111 sayılı Kanun’un 49. maddesi ile değiştirilmiş ancak hak sahipliğinin tanımlandığı 3. maddenin 10. bendine dokunulmamıştır. Dolayısıyla 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya Meslekî Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan kız çocukları anne veya babaları üzerinden koşulsuz olarak sağlık yardımı alacak ancak öğrenim sona erince ya da yaş tamamlanınca anne ya da baba üzerinden sağlık yardımı alma hakkının olup olmadığı geçici 12. maddenin 8. fıkrasına bakılarak belirlenecektir.

5510 sayılı Kanun’un geçici 12. maddesinin 8. fıkrasının iyi yorumlanması gerektiğini özellikle belirterek son düzenlemeyi irdeleyelim. Yeni düzenlemeye göre “…Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır.”

Kanun’un 12. maddesinin sekizinci fıkrasındaki yeni düzenlemeye dikkat edilirse burada, “bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır.” denilerek eski sosyal güvenlik kanunlarına diğer bir ifade ile 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı Kanunlara gönderme yapılmaktadır. Dolayısıyla öğrenim görmeyen 18 yaşından büyük kız çocuklarının sağlık yardımı haklarının olup olmadığını saptamak için 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlardaki düzenlemelere bakmamız gerekmektedir.

506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunların tamamında da yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve sigortalı olarak bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukları anne veya babaları üzerinden sağlık yardımı alabilmektedir. Dolayısıyla 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden önce 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlar gereği sigortalı olan diğer bir ifade ile ilk defa sigortalı olduğu tarih 1 Ekim 2008 tarihinden önce olan kişilerin kız çocukları yaşları ne olursa olsun çalışmadığı ve evli olmadığı sürece sağlık yardımlarını anne ya da babaları üzerinden alabilecektir. Ancak 1 Ekim 2008 tarihinden sonra doğmuş olan kız çocuklarının böyle bir hakkının olmadığını da belirtelim. Zira bunların sağlık yardımları ilgili kanunlara göre değil 5510 sayılı Kanun’a göre değerlendirilmelidir.

Örnek-1: İlk defa 15 Mart 2008 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan Ahmet Bey’in 15 Mart 1993 doğumlu kız çocuğu evlenmediği sürece yaşı ne olursa olsun babası üzerinden sağlık yardımı alacaktır. Zira 18 yaşı tamamladığı tarihte sağlık yardımı hakkı olup olmadığı için 506 sayılı Kanun’a bakılacak ve evli olmadığı sürece babası üzerinden ağlık yardımı alma hakkının bulunduğu görülecektir. (506 sK. md. 106/1.b)(7)

5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başında çalışma veya evlenme nedeniyle anne ya da babası üzerinden sağlık yardımı alma hakkı bulunmamakla birlikte daha sonra işten ayrılan ya da boşanan kız çocuklarının anne ya da babalarının ilk defa sigortalı oldukları tarih 1 Ekim 2008 tarihi öncesi ise yine sağlık yardımı alma hakları bulunmaktadır.

Örnek-2: İlk defa 5 Aralık 1994 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan Mehmet Bey’in 15 Nisan 2011 tarihinde boşanmış olan 7 Nisan 1984 doğumlu kız çocuğu babası üzerinden sağlık yardımı alacaktır. Zira 18 yaşı tamamladığı tarihte sağlık yardımı hakkı olup olmadığının tespiti amacıyla 1479 sayılı Kanun’a bakılacak, 1479 sayılı Kanun’a göre evli olmadığı sürece babası üzerinden sağlık yardımı alma hakkının bulunduğu görülecektir.

İlk defa sigortalı olduğu tarih 1 Ekim 2008 sonrası olan kişilerin kız çocukları ile doğum tarihi 1 Ekim 2008 tarihi ve sonrası olan kız çocukları 18 yaşını tamamladıktan sonra anne ya da babaları üzerinden sağlık yardımı alamayacaktır.

Örnek-3: İlk defa 15 Mart 2011 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan Mustafa Bey’in 12 Eylül 1992 doğumlu öğrenim görmeyen bekar kız çocuğu babası üzerinden sağlık yardımı alamayacaktır. Zira 18 yaşını tamamlayan ve öğrenim görmeyen kız çocuğunun sağlık yardımı hakkı olup olmadığının tespiti amacıyla 5510 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 10. bendine bakılacak ve 18 yaşını tamamladıktan sonra babası üzerinden sağlık yardımı alma hakkının bulunmadığı görülecektir (5510 sK. md. 3/10).

Örnek-4: İlk defa 19 Nisan 2003 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan Ayşe Hanım’ın 23 Haziran 2009 doğumlu öğrenim görmeyen bekar kız çocuğu 23 Haziran 2027 tarihinden sonra annesi üzerinden sağlık yardımı alamayacaktır. Zira kız çocuğunun doğum tarihi 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi sonrasıdır ve 5510 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 10. bendine göre 18 yaşını tamamladıktan sonra annesi üzerinden sağlık yardımı alma hakkı bulunmamaktadır (5510 sK. md. 3/10).

IV- SONUÇ

5510 sayılı Kanun’un geçici 12. maddesinin 8. fıkrasının düzenleniş tekniği, anlaşılırlığı ve yorumlamayı zorlaştırmış(8) olsa da 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 18 yaşından büyük olan kız çocuklarının anne ya da babaları üzerinden sağlık yardımı alma haklarının bulunup bulunmadığıyla ilgili belirsizlik SGK uygulamasıyla sona ermiştir.

Belirtelim ki; 5510 sayılı Kanun’un geçici 12. maddesinin 8. fıkrasında diğer kanunlara yapılan gönderme gereği, ilk defa sigortalı olduğu tarih 1 Ekim 2008 sonrası olan kişilerin kız çocukları ile doğum tarihi 1 Ekim 2008 tarihi ve sonrası olan kız çocukları 18 yaşını tamamladıktan sonra anne ya da babaları üzerinden sağlık yardımı alamazlar. İlk defa sigortalı olduğu dönemlerde haklarında 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulananların yani, 1 Ekim 2008 tarihinden önce sigortalı olanların 18 yaşından büyük kız çocukları sağlık yardımlarını sigortalının üzerinden alabilirler.

Yazar:Murat GÖKTAŞ*
Yaklaşım
 
(*) Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi, ÇEKO Bilim Uzmanı
(1) 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) Yusuf ALPER, Sosyal Sigortalar, Ekin Kitabevi, Bursa 2003, s. 323
(3) 25.02.2011 tarih ve 27857 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(4) Aile içindeki kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinden az ise kişi 60/1-c1 kapsamında sigortalı olacak ve primi Devlet tarafından ödenecek, geliri asgari ücretin üçte birine eşit yada fazlaysa kişi 60/1 (g)
(5) 19.06.1986 tarih ve 19139 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(6) 1 Ekim 2008 tarihinden önce kız çocuğunun karne aktivasyonu yaptırmamış olması sağlık yardımı alma hakkına engel değildir.
(7) 506 sayılı Kanun’un “Sigortalının Geçindirmekle Yükümlü Olduğu Kimseler” başlıklı 106. maddesine göre, yaşları ne olursa olsun evli bulunmayan ve sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan veya bunlardan aylık yahut gelir almayan kız çocukları sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerdir.
(8) Ali Rıza OKUR, “Sosyal Güvenlik Reformu”, Çalışma ve Toplum Dergisi, Sayı: 2006/I, s. 140

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder