14 Eylül 2011 Çarşamba

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NDA TİCARİ DEFTER TUTMA,
ENVANTER, DEĞERLEME, SAKLAMA VE İBRAZ
YÜKÜMLÜLÜĞÜ
6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre;(1)(YTTK) ticari defterlerin,
Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını yansıtır şekilde hazırlanan
Türkiye Muhasebe Standartlarına (YTTK Md. 88), bu standartlarda
hüküm bulunmayan hallerde doğrudan Uluslararası Finansal Raporlama
Standartları’na göre, tacirin ticarî işlemleriyle malvarlığı durumunu açıkça
gösterir şekilde tutulması, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını,
borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz
ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker
teker belirten bir envanter çıkarması, yılsonu finansal tabloların Türkiye
Muhasebe Standartlarına uyularak düzenlenmesi, finansal tablolarında yer
alan varlıklar ile borçları Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen
ilkeler de dikkate alınmak üzere değerlenmesi, ticari defterlerini, envanterleri,
açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet
raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını
ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile
diğer organizasyon belgelerini saklaması, gerektiğinde ticari defterlerinin
ibrazı şarttır.
Yeni TTK’ya göre; muhasebenin tutuluşunda Türkiye Muhasebe Standartları
ve bu bağlamda IFRS(Uluslararası Finansal Raporlama Standartları)
emredici niteliktedir. Hükmün Türkiye Muhasebe Standartlarına ve
YTTK’nın 88 inci maddesine gönderme yapması özel bir anlam taşımaktadır.
Yeni Türk Ticaret Kanunu gerekçesinde, muhasebenin Vergi Usul
Kanununa ve vergi mevzuatına göre tutulamayacağı, muhasebenin vergi
için de tutulmayacağı, vergi verilerinin ve sonuçlarının bu suretle tutulan
muhasebeye dayandırılacağı önemle belirtilmiştir.
Temel defterler dışında hangi defterlerin tutulması gerektiği YTTK’da
belirtilmemiştir.6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nda(2)(ETTK) olduğu
gibi, “işletmenin niteliğinin ve öneminin gerektirdiği” ölçüsü ile defterlerin
belirlenmesi uygun değildir. Bunu Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulu belirleyecektir. Ticari defterlerin uygun tutulmaması, cezaî yönden
bu Kanuna ve ilgili diğer kanun hükümlerine göre sonuçlar doğuracaktır.
A)     Ticari Defter tutma ve envanter
I – Ticari Defter tutma yükümlülüğü
Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle
malvarlığı durumunu, Türkiye Muhasebe Standartlarına ve YTTK 88 inci
madde hükümleri başta olmak üzere bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir
şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul
bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal
durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin
oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.(YTTK Md.64/1)
Dünya çapında ulusal ve uluslararası standartlar bakımından evrensel
nitelik taşıyan bu düzenleme, her tacirin ticarî defter tutmak yükümlülüğüne
ilişkin emredici bir kural koymaktadır. Bu yükümlülükten hiçbir tacir
ayrık tutulamaz. Maddede ve kenar başlığında “ticarî defter” ibaresi kullanılmış
olmasına rağmen gerçekte, muhasebe tutulması yükümü ifade edilmiştir;
yoksa kastedilen günlük defter, büyük defter gibi defterler değildir.
“Muhasebe” ise sisteme gönderme yapar. Tacirin tüzel kişi olması halinde
defterleri tutma sorumluluğu yöneticilere ve yönetim kuruluna aittir. Yöneticiler
ve yönetim kurulu, ilgili tüzel kişiye ilişkin özel hükümlere göre
belirlenir; sorumluluk da aynı hükümler çerçevesinde saptanır. Defteri bizzat
tutacak kişilerin gerekli bilgiyi haiz uzman kişiler arasından seçilmesi
zorunluğu, yöneticiye ve yönetim organlarına gene bir sorumluluk halinde
yüklenmiştir.
Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,
fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki
bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.(
YTTK Md.64/2)
Bu düzenlemede belgeleme ve kaydın belgeye (evrak-ı müsbiteye)
dayanması ilkesi öngörülmüştür (“Belge yoksa kayıt da yoktur” ilkesi).
Hüküm teknik gelişmelere uygun olarak saklama ortamını sınırlayıcı olmayan,
gelişmelere açık bir tarzda göstermiştir.
Ticari defterler, açılış ve kapanışlarında noter tarafından onaylanır.
Kapanış onayları, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar
yapılır. Şirketlerin kuruluşunda defterlerin açılışı ticaret sicili müdürlükleri
tarafından da onaylanabilir. Açılış onayının noter tarafından yapıldığı
hâllerde noter, ticaret sicili tasdiknamesini aramak zorundadır. Türkiye
Muhasebe Standartlarına göre elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle
tutulan defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile
bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca bir tebliğle
belirlenir.(YTTK Md.64/3)
Bu düzenleme deftere resmiyet verilmesi yani onay gereğini belirtmekte
ve bunun usulünü göstermektedir. Bu madde ile defterlerin tümü
açılış ve kapanış onayına tâbi tutulmuştur. Bu değişikliğin sebebi çift defter
kullanımını olabildiğince engellemektir. Çift defter sadece hesaplara
ilişkin ticarî defterlerde değil, aynı zamanda pay defteri, karar defteri ve
genel kurul karar defterlerinde de sık rastlanan bir olgudur. Bu defterlerden
herhangi biri kapatılmadan yenisi açılabilmekte, ihtilaflarda mahkemenin
önüne değişik defterler çıkabilmektedir. Bu çoğu kez hileli bir davranış
teşkil eden çift defter uygulamasına özellikle pay defteriyle, yönetim kurulu
karar defterinde çok sık rastlanmaktadır. Uygulamada sıkışıklığa yol
açmamak için onay süresi izleyen faaliyet döneminin altıncı ayına kadar
uzatılmıştır.
Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve
müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterler de
ticari defterlerdir.(YTTK Md.64/4) Bu düzenleme, uygulamada tartışmalı
olan bir konuya açıklık getirmektedir. Pay, karar ve müzakere defterlerinin
ticarî defter sayılması teoriye uymamakta, uygulamanın gereksinimini
duyduğu gibi kural olarak kanuna girmiş bulunmaktadır. Kuralın amacı,
karine oluşturmak, ispatta yardımcı olmak gibi işlevlere sahip söz konusu
defterlere, ticarî defterlere uygulanan güven ve disiplin kurallarını uygulayabilmektir.
Uygulamada tasdiklere tâbi olmayan bu defterlerin çoğu kez
güvenilemez durumda oldukları görülmüştür.
Yevmiye, defteri kebir ve envanter defteri dışında tutulacak defterler
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından bir tebliğ ile belirlenecektir.(
YTTK Md.64/5)
II–Ticari Defterlerin tutulması
Defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulur. Kısaltmalar, rakamlar,
harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir.(
YTTK Md.65/1)
Defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtlar, eksiksiz, doğru, zamanında
ve düzenli olarak yapılır.(YTTK Md.65/2)
Bu düzenleme; bilânço ilkelerinden bazılarına, yani tamlık, doğruluk,
zamanında kayıt ve düzen ilkelerine açıkça gönderme yapmakta, ancak
bunları tanımlamamaktadır. Tamlık, kısaca işletme iş ve işlemlerin eksiksiz
olarak, yani herhangi bir boşluk yaratmadan muhasebeleştirilmesi,
kaydı gereken bir iş ve işlemin kayıt dışı bırakılmaması demektir. Muhasebedeki
tamlık ilkesi bilânçodaki tamlık ilkesinden farklıdır. İkincisi aktif
ve pasiflerin tamlığını, aktif ve pasif listesinin ne eksik ne de fazla olmasını
ifade eder. Doğruluk, kaydın gerçeğe uygun ve sadık bir biçimde iş
ve işlemi yansıtmasıdır. İşlemin gerçeğe sadık bir şekilde muhasebe kaydı
haline gelmesi, inceleyenin yanlış yorumlara yöneltilmeden aktarılmasıdır.
Zamanında kayıt, muhasebe kaydının zamanında yapılması, sonraya
bırakılmaması gereğini ifade eder. İlke muhasebe kaydının 5-10 gün gibi
belirli süre içinde yapılmasını öngörmemekte, genel kabul gören muhasebe
kurallarına uygun olarak “zamanında” ölçüsünü kullanmaktadır. “Zamanında”,
hemen veya derhal anlamına gelmediği gibi, haftalara da izin
vermemekte, gerçekçi ancak kısa bir süreye yani, muhasebeleştirmenin
olağan süresine işaret etmektedir. Düzen ilkesi ile, yapılan iş ve işlemlerin
kaydının zaman akışına göre, yani kronolojik sırada tarih ve belge numarası
dikkate alınarak yapılması kastedilmektedir.
Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez
ve değiştirilemez. Kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı
anlaşılmayan değiştirmeler yasaktır.(YTTK Md.65/3)
Çizimler, saklayıcı, örtücü ve karartıcı değil düzeltici ve gerçeği yansıtıcı
olmalıdır. Bu sebeple, eski kayıt, karalanmamalı, kapatılmamalı, herMayıs
hangi bir madde veya araçla silinmemeli, görülecek, okunacak, ne olduğu
bilinecek tarzda sadece temiz bir biçimde çizilmelidir.
Defterler ve gerekli diğer kayıtlar, olgu ve işlemleri saptayan belgelerin
dosyalanması şeklinde veya veri taşıyıcıları aracılığıyla tutulabilir;
şu şartla ki, muhasebenin bu tutuluş biçimleri ve bu konuda uygulanan
yöntemler Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmalıdır. Defterlerin
ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin
saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların
her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması şarttır. Elektronik
ortamda tutulma hâlinde birinci ilâ üçüncü fıkra hükümleri kıyas yoluyla
uygulanır. (YTTK Md.65/4)
Son fıkra, defter tutanlara, kayıtları, olguları ve işlemleri içeren ve aynı
zamanda da kanıtlayan belgelerin saklanmasında ikili seçenek sunmaktadır.
Birincisi fizikî dosyalama, ikincisi ise veri taşıyıcılarının kullanılmasıdır.
“Veri taşıyıcıları” terimi, inter alia, mikrofişleri, CD’leri, magnetleri
ve elektronik ortamı ifade eder. Hüküm teknik gelişmeleri dikkate almakta,
elektronik ortam uygulamalarına olanak sağlamaktadır. Bu dördüncü fıkra,
IFRS dikkate alınarak belirlenecek olan Türk standartları uygulamasıyla
boyut kazanmaya müsaittir.
III - Envanter
Her tacir, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını,
borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru
bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten
bir envanter çıkarır.(YTTK Md.66/1)
Her tacir işletmesinin açılışında bir envanter çıkarmalıdır (ilk envanter).
Bunu her hesap dönemi sonunda tekrarlamalıdır. Envanter belli bir
zamanda, bir işletmenin aktifleri ve pasifleri ve bunların kanunen öngörülen
ölçütlere göre yapılmış değerlemeleri bağlamında “nesi var-nesi yok”
anlamına gelen teknik bir terimdir. Envanter kısaca işletmenin aktif ve pasifini
değerleriyle gösteren liste demektir. Birinci fıkra tamlık, doğruluk
yanında varlıkların ve borçların teker teker gösterilmesi, yani kalemlerde
toplama, hamur ve mahsup yapmama, konsolide etmeme ilkeleri yanında
denetlenebilirlik kuralını da içerir.
Tacir açılıştan sonra her faaliyet döneminin sonunda da böyle bir envanter
düzenler. Faaliyet dönemi veya başka bir kanuni terimle hesap yılı
oniki ayı geçemez. Envanter, düzenli bir işletme faaliyetinin akışına uygun
düşen süre içinde çıkarılır. (YYTK Md.66/2)
Bu düzenleme; her faaliyet yılının sonunda çıkarılacak envanteri hükme
bağlamakta ve faaliyet (hesap) dönemini oniki ay ile sınırlamaktadır.
İkinci fıkra envanterin çıkarılması süresini de kesin bir şekilde belirtmeksizin
emredici bir kurala bağlamıştır: Envanter bilânçodan önce çıkarılmış
olmalıdır. Çünkü, bilânço envantere dayanacaktır.
Maddi duran malvarlığına dâhil varlıklarla, ham ve yardımcı maddeler ve
işletme malzemeleri düzenli olarak ikame ediliyor ve toplam değerleri işletme
için ikinci derecede önem taşıyorsa, değişmeyen miktar ve değerle envantere
alınırlar; şu şartla ki, bunların mevcutları miktar, değer ve bileşim olarak
sadece küçük değişikliklere uğramış olsunlar. Ancak, kural olarak üç yılda bir
fiziksel sayım yapılması zorunludur. (YTTK Md.66/3)
Bu düzenlemede, kural olarak “değişmeyen değer ilkesi” benimsenmiştir.
Kural malvarlığı unsurlarının teker teker değerlendirilmesidir. Hüküm
bunun iki istisnasını öngörmektedir. Bunlardan birincisi maddî duran
malvarlığına dahil varlıklar, ikincisi ise, dönen malvarlığı kategorisi kapsamındaki
işletme ihtiyaçları için düzenli bir şekilde ikame edilen ham ve
yardımcı maddelerle, akaryakıt gibi işletme malzemeleridir. Her ikisi de
daha önceki değişmeyen değerleriyle (sabit değer) envantere alınabilirler.
Ancak, ikinci kategorinin işletmede devamlı ikame edilmesi yanında toplam
değerleri ile sabit değerleri arasındaki farkın küçük olması gerekir. Bu
kural sürekli olarak uygulanamaz. Üç yılda bir fizikî, yani tam ve gerçek
değerle varlıkların teker teker değerlendirilmesi suretiyle envanterin çıkarılması
gerekir.
Aynı türdeki stok malvarlığı kalemleri, diğer aynı nitelikteki veya yaklaşık
aynı değerdeki taşınabilir malvarlığı unsurları ve borçlar ayrı ayrı
gruplar hâlinde toplanabilir ve ortalama ağırlıklı değer ile envantere konulabilir.(
YTTK Md.66/4)
Son fıkra aynı grup içerisine girebilecek stok malvarlığı, taşınır malvarlığı
unsurları ve borçların ayrı ayrı gruplandırılmasına ve ortalama ağırlıklı
değerle envantere konulmasına olanak veren bir hükümdür.
IV - Envanteri kolaylaştırıcı yöntemler
Envanter çıkarılırken, malvarlığı mevcudu, sondaj yöntemine göre ve
genel kabul gören matematiksel-istatistiksel yöntemler yardımı ile çeşit,
miktar ve değer olarak belirlenir. Kullanılan yöntem, Türkiye Muhasebe
Standartlarına uygun olmalıdır. Bu şekilde düzenlenen envanterin vardığı
sonuçlar, fiziksel sayım yapılmış olsaydı elde edilecek olan envanterin sonuçlarına
eş düşmelidir. (YTTK Md.67/1)
Anılan yasal düzenleme; genel kabul gören matematiksel-istatiksel
sondaj yöntemine izin vermektedir. Sondaj fizikî envanterin tersidir. Fizikî
envanterde, aktif ve pasif kalemlerin envanteri, depolara inilerek, alacak
ve borçlulara gidilerek onlarla mutabık kalınan bakiyeler alınarak, varlıkları
teker teker sayarak, ölçerek tartarak ve değerlendirilerek yapılır. Sondaj
yönteminde ise genel kabul gören matematiksel-istatiksel örneklerle
belirleme yoluna gidilir.
Bir faaliyet döneminin kapanış envanteri düzenlenmesinde Türkiye
Muhasebe Standartlarına uygun başka bir yöntemin uygulanması suretiyle,
cins, miktar ve değer olarak malvarlığı mevcudunun güvenle tespiti sağlanabiliyorsa
fizikî envanter gerekli değildir. (YTTK Md.67/2)
Bu yasal düzenleme, sondaj yöntemine göre envanter çıkarılabilmesinin
şartını belirlemektedir. Şart, kısaca şöyle formüle edilebilir: Envanter
günündeki duruma göre fizikî yöntem uygulansaydı aynı sonucu vereceği
kesin ise genel kabul gören muhasebe ilkelerine uygun başka bir yöntem
uygulanabilir.
Faaliyet döneminin kapanışında, fizikî sayım veya ikinci fıkraya göre
izin verilen diğer bir usul kullanılarak malvarlığı kalemlerinin cins, miktar
ve değerine göre faaliyet döneminin kapanışından önceki üç veya sonraki
iki ay içinde bulunan bir gün itibarıyla düzenlenmiş özel bir envanterde
gösterilmişse, ayrıca bu özel envantere dayalı olarak ve Türkiye Muhasebe
Standartlarına uygun bir şekilde ileriye dönük tahmin yöntemiyle, faaliyet
döneminin sonunda mevcut varlıkların o faaliyet döneminin sonu itibarıyla
değerlemesi doğru yapılıyorsa, varlıklara ilişkin envanterin yapılmasına
gerek yoktur.(YTTK Md.67/3)
B)     Açılış bilançosu, yılsonu finansal tabloları
I - Genel hükümler
1. Düzenleme yükümü
Tacir, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet döneminin sonunda,
varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal tabloyu (sırasıyla
açılış bilançosunu ve yıllık bilançoyu) çıkarmak zorundadır. Açılış
bilançosunda, yılsonu finansal tablolarının, yılsonu bilançosuna ilişkin hükümleri
uygulanır.(YTTK Md.68/1)
Hüküm, her tacir için açılış bilânçosu ile yıllık bilânço düzenlenmesinin
zorunlu olduğunu öngörmekte ve açılış bilânçosuna uygulanacak hükümleri
göstermektedir. Hüküm ayrıca bilânço kavramının anlamına da
kısa bir gönderme yapmaktadır.
Tacir, gelir tablosunu hazırlar.(YTTK Md.68/2)
Bilanço ile gelir tablosu, yılsonu finansal tablolarını oluşturur. 514
üncü madde ile Türkiye Muhasebe Standartlarının bu konudaki hükümleri
saklıdır.(YTTK Md.68/3)
2. Düzenlemeye ilişkin ilkeler
Yılsonu finansal tablolar;
a. Türkiye Muhasebe Standartlarına uyularak düzenlenmeli,
b. Açık ve anlaşılır olmalı,
c. Düzenli bir işletme faaliyeti akışının gerekli kıldığı süre
içinde çıkarılmalıdır. (YTTK Md.69)
Hükmün içerik ve anlamı, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre belirlenir
ve tamamlanır. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları, IASC/
IFRS’nin belirleyeceği kurallar ve bunlara dayalı Türkiye Muhasebe Standartlarıyla
dinamik bir nitelik taşır.
3. Dil ve para birimi
Yılsonu finansal tabloları Türkçe ve Türk Lirası ile düzenlenir. Bu konudaki
diğer kanunlarda yer alan istisnalar saklıdır.(YTTK Md.70)
4. İmza
Finansal tablolar, tacir tarafından tarih atılarak imzalanır. (YTTK
Md.71)
Borçlar Kanunu 12 nci madde dolayısıyla kural olarak güvenli elektronik
imza geçerlidir.
II - Kalemlere ilişkin ilkeler
1. Tamlık ve mahsup yasağı
Aksine kanuni hükümler ve Türkiye Muhasebe Standartları saklı kalmak
kaydıyla, finansal tabloların, ticari işletmenin tüm varlıklarını, borçlarını,
peşin ödenen giderler ile peşin tahsil edilen gelirleri, teknik terimle
dönem ayırıcı hesapları, bütün gelir ve giderleri doğru şekilde değerlendirilmiş
olarak göstermesi zorunludur. Mülkiyeti saklı tutulması kaydıyla
iktisap edilen ve işletmenin kendisinin veya üçüncü kişilerin borçları için
rehnolunan ya da başka bir şekilde teminata verilen malvarlığı unsurları,
teminat verenin bilançosunda gösterilir. Nakdî tevdilerin söz konusu olduğu
hâllerde, bunlar teminat alanın bilançosunda yer alır. Finansal kiralamaya
ilişkin hükümler saklıdır. (YTTK Md.72/1)
Aktif kalemler pasif kalemlerle, giderler gelirlerle, taşınmazlara ilişkin
haklar, bunlarla ilgili yüklerle mahsup edilemez. (YTTK Md.72/2)
İkinci fıkra, açıklık ilkesi gereği mahsubu yasaklamaktadır.
2. Bilançonun içeriği
Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse bilançoda,
duran ve dönen varlıklar, özkaynaklar, borçlar ve dönem ayırıcı hesaplar
ayrı kalemler olarak gösterilir ve yeterli ayrıntıya inilerek şemalandırılır.
(TTK Md.73/1)
Hüküm bilânçodaki aktif ve pasif ayrımına çok genel bir ifade ile işaret
etmekte, ancak ne cetvel ne de tablo şekline ilişkin bir tercih belirtmektedir.
Genel bir hüküm olduğundan uyulması zorunlu asgarîyi gösteren bir
bilânço şemasına da yer vermemiştir. Ancak bilânço kalemlerinin yeterli
derecede ayrıntıya inilerek şemalandırılmasını öngörmüştür.
Duran varlıklar içinde işletmeye devamlı surette tahsis edilmiş bulunan
varlıklar yer alır.(YTTK Md.73/2)
3. Aktifleştirme yasağı
Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse, işletmenin
kuruluşu ve özkaynak sağlanması amacıyla yapılan harcamalar için bilançoya
aktif kalem konulamaz.(YTTK Md.74/1)
Hüküm, tamlık ilkesinin bir uygulamasıdır. Bilirkişi, kuruluş denetçisi,
noter, avukat ücretleri, tescil giderleri ve çeşitli resimler gibi kuruluş
giderleri sonucunda işletmeye herhangi bir varlık girmez. Aynı şekilde öz
sermayenin sağlanabilmesi için yapılan ihraç, izahname, pay senedi basımı
giderleri ile aracı kurum komisyonları da işletmeye bir varlık kazandırmaz.
Bedelsiz olarak elde edilmiş, maddi olmayan duran varlıklar için bilançonun
aktifine kalem konulamaz; meğerki, Türkiye Muhasebe Standartlarında
aksi öngörülmüş olsun.(YTTK md.74/2)
Bir işletmenin kendi yarattığı, kendisine ait ticaret unvanı, marka,
patent, faydalı model, tasarım gibi fikrî mülkiyet hakları ve peştemaliye
(good will) benzeri işletme değerleri de aktifleştirilemez. Bu değerler bedel
ödenerek başkalarından devralınmışsa, yasak söz konusu değildir. Hüküm
duran varlıklara ilişkin olduğundan dönen varlıklar arasında yer alan
elektronik veri tabanları da yasağın kapsamında değildir.
Sigorta sözleşmelerinin yapılması için gerekli olan giderler aktifleştirilemez;
meğerki, Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmüş
olsun.(YTTK Md.74/3)
4. Karşılıklar
Gerçekleşmesi şüpheli yükümlülük ve askıdaki işlemlerden doğabilecek
muhtemel kayıplar için Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen
kurallara göre karşılık ayrılır. (YTTK Md.75)
Karşılıklar bilânço hukukunun en ünlü kalemlerinden biri olup, şüpheli
borçlardan, askıdaki işlemlerden, gelecekte yerine getirilecek borçlardan
doğması olası kayıplar için ayrılan, amaç hükmü belirli yedek akçelerdir.
Karşılıklar, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre ayrılır.
5. Dönem ayırıcı hesaplar
Bilanço gününden sonraki belirli bir süre içinde giderleşecek olan harcamalar
ile gelir unsuru oluşturacak tahsilatlar hakkında Türkiye Muhasebe
Standartları uygulanır.(YTTK Md.76)
6. Sorumluluk ilişkileri
Bono düzenlenmesi ile poliçe ve çek düzenlenmesinden, devrinden,
poliçenin kabulünden, kefaletlerden, avalden, garanti sözleşmelerinden,
akreditif teyitlerinden, üçüncü kişilerin borçları için verilen teminatlardan,
üçüncü kişiler lehine taahhütlerden doğan sorumluluklar ile Türkiye Muhasebe
Standartlarında öngörülen diğer sorumluluklar pasifte gösterilmemişlerse,
bilançonun altında veya ekte Türkiye Muhasebe Standartlarına
göre açıklanır. Rücudan doğan alacaklar ve borçlar ile ilgili sorumluluk
ilişkileri de ekte belirtilir. (YTTK Md.77)
Hüküm şeffaflık ilkelerinin gereği olarak, pasifte yer almayan sorumluluk
ilişkilerinin ekte açıklanmasını öngörmektedir.
III - Değerleme ilkeleri
1. Genel değerleme ilkeleri
Finansal tablolarında yer alan varlıklar ile borçlarla ilgili olarak, aşağıdakilerle
sınırlı olmamak ve Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen
ilkeler de dikkate alınmak üzere şu değerleme ilkeleri geçerlidir(YTTK
Md./78/1)
a. Bir önceki dönemin kapanış bilançosundaki değerler ile
faaliyet döneminin açılış bilançosundaki değerler birbirinin aynı
olmalıdır. Birinci ilke, “bilânçoların değersel özdeşliği” veya Sermaye
Piyasası Kurulunun XI/25 sayılı tebliğinde olduğu gibi karşılaştırılabilirlik
(comparability) diye anılır. Bilânçoların gediksiz
birbirini izlemelerini bir önceki bilânçonun kapanış değerlerinin
bir sonraki bilânçonun açılış değerleriyle özdeş olmasını, böylece
finansal durum karşılaştırması yapılmasını ifade eder. Bu ilkenin
istisnası Türk Lirasından Yeni Türk Lirasına geçişte olduğu gibi
para biriminin değişmesidir.
b. Fiilî veya hukuki duruma aykırı olmadıkça, değerlemelerde
işletme faaliyetinin sürekliliğinden hareket edilir.
İkinci ilke, işletmenin sürekliliği (going concern)’dir. Sermaye
Piyasası Kurulunun XI/25 sayılı tebliğinin 16 ncı maddesine bakılmalıdır.
Finansal tablolar işletmenin faaliyetlerini sürdüreceği
varsayımına dayanır; meğerki, iflâs davası, tasfiye kararı, devamlı
ödeme güçlüğü ödemeleri, tatil veya benzeri fiili veya hukukî bir
sebep bu varsayıma olanak bırakmasın. İşletmenin öngörülebilir
bir gelecekte faaliyetini devam ettireceği varsayılmazsa, işletmedeki
tüm aktif ve pasiflerin farklı ölçülerle değerlendirilmesi gerekir
ve yılsonu rakamları, faaliyetin sonuçlarını vermez.
c. Bilanço kapanış gününde, varlıklar ve borçlar teker teker
değerlendirilir.
Bu ilke, iki alt ilkeyi içerir: bilânço günü ve teker teker değerleme.
Değerlemeler bilânço günü itibarıyla yapılmalı, bu tarihe
kadar değerlendirmeyi etkileyen bütün etkenler dikkate alınmalı,
anılan tarihten sonrakiler de hesaba katılmamalıdır. Teker teker
değerleme ise şeffaflığın vazgeçilmez gereğidir. Aksi halde kalemler
toplanır ve mahsuplarla bir değer elde edilirse, finansal durum
anlaşılamaz.
d. Değerleme ihtiyatla yapılmalıdır; özellikle de bilanço gününe
kadar doğmuş bulunan bütün muhtemel riskler ve zararlar, bunlar
bilanço günü ile yılsonu finansal tablolarının düzenlenme tarihi
arasında öğrenilmiş olsalar bile, dikkate alınır; kazançlar bilanço
günü itibarıyla gerçekleşmişlerse hesaba katılır. Değerlemeye ilişkin
olumlu ve olumsuz farkların dönem sonuçlarıyla ilişkilendirilmesinde
Türkiye Muhasebe Standartlarındaki esaslara uyulur.
İhtiyat ilkesi, bilânço günü ilkesinin tamamlayıcısıdır.
e. Faaliyet yılının gider ve gelirleri, ödeme ve tahsilat tarihlerine
bakılmaksızın yılsonu finansal tablolarına alınırlar.
Bu ilke, tahakkuk ilkesi diye adlandırılan muhasebenin temel
varsayımlarından birini ifade eder. İlke aynı zamanda faaliyet dönemlerinin
bağımsızlığı ilkesini de kapsar.
f. Önceki yılsonu finansal tablolarında uygulanmış bulunan
yöntemler korunur.
Yöntemlerde kararlılık, karşılaştırılabilirlik ilkesinin gereğidir.
Standartlarda öngörülen hâllerde ve istisnai durumlarda birinci
fıkradaki ilkelerden ayrılınabilir. (YTTK Md.78/2)İlkelerden
istisnaî durumlarda ayrılmak mümkündür. Ancak istisnaî durumun
haklı temellere dayanması ve vergi kanunlarından doğmaması gerekir.
2. Varlıklar ile borçların değerleme ölçüleri
Duran ve dönen varlıklar Türkiye Muhasebe Standartları uyarınca bu
standartlarda gösterilen ölçülere göre değerlenir. Borçlar ve diğer kalemler
için de aynı standartlar uygulanır. (YTTK Md.79)
3. İktisap ve üretim değerleri
Değerlemede uygulanacak değerlerin belirlenmesi, tanımları, kapsamları,
uygulanacak kalemlerin gösterilmesi ve değişiklikler Türkiye Muhasebe
Standartlarına tabidir.(YTTK Md.80)
4. Değerlemeyi basitleştirici yöntemler
Şartların gerçekleşmesi hâlinde Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen
değerlemeyi basitleştirici yöntemler uygulanır.(YTTK Md.81)
C)     Saklama ve ibraz
I - Belgelerin saklanması, saklama süresi
1. Her tacir;
a. Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara
bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını,
topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu
belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları
ile diğer organizasyon belgelerini,
b. Alınan ticari mektupları,
c. Gönderilen ticari mektupların suretlerini,
d. 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların
dayandığı belgeleri,
sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
2. Ticari mektuplar, bir ticari işe ilişkin tüm yazışmalardır.
3. Açılış ve ara bilançoları, finansal tablolar ve topluluk finansal
tabloları hariç olmak üzere, birinci fıkrada sayılan belgeler,
Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak kaydıyla, görüntü
veya veri taşıyıcılarda saklanabilirler; şu şartla ki;
a. Okunur hâle getirildiklerinde, alınmış bulunan ticari
mektuplar ve defter dayanaklarıyla görsel ve diğer belgelerle
içerik olarak örtüşsünler;
b. Saklama süresi boyunca kayıtlara her an ulaşılabilsin ve
uygun bir süre içinde kayıtlar okunabilir hâle getirilebiliyor
olsun.
4. Kayıtlar 65 inci maddenin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi
uyarınca elektronik ortama alınıyor ise, bilgiler; bilgisayar yerine
basılı olarak da saklanabilir. Bu tür yazdırılmış bilgiler birinci
cümleye göre de saklanabilir.
5. Birinci fıkranın (a) ilâ (d) bentlerinde öngörülen belgeler on
yıl saklanır.
6. Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin
çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yılsonu finansal
tablolarının hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı,
ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin
oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
7. Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler;
yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık
sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı
öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu
yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini
isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü
delillerin toplanmasını da emredebilir.
8. Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti
terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince
saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmî tasfiyesi hâlinde veya
tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on
yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır. (YTTK Md.82)
II - Hukuki uyuşmazlıklarda ibraz
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile
olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin
istemi üzerine karar verebilir.(YTTK Md.83/1)
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda
hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna
dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.(YTTK Md.83/2)
III - Uyuşmazlıklarda suret alınması
Bir hukuki uyuşmazlıkta ticari defterler ibraz edilmişse, defterlerin
uyuşmazlıkla ilgili kısımları tarafların katılımı ile incelenir. Gerekli görülürse,
defterlerin ilgili yapraklarından suret alınır. Defterlerin geri kalan
içerikleri, onların Türkiye Muhasebe Standartlarına uygunluklarının denetimi
için gerekliyse mahkemeye açıklanır.(YTTK Md.84)
IV - Defterlerin tümüyle incelenmesi
Malvarlığı hukukuna ilişkin olan, özellikle de mirasa, mal ortaklığına
ve şirket tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıklarda, mahkeme, ticari defterlerin
teslimine ve bütün içeriklerinin incelenmesine karar verebilir.(YTTK
Md.85)
V - Görüntü ve veri taşıyıcılara aktarılmış belgelerin ibrazı
Saklanması zorunlu olan belgeleri, sadece görüntü veya başkaca bir
veri taşıyıcısı aracılığıyla ibraz edebilen kimse, giderleri kendisine ait olmak
üzere, o belgelerin okunabilmesi için gerekli olan yardımcı araçları
kullanıma hazır bulundurmakla yükümlüdür; icap ettiği takdirde belgeleri,
giderleri kendisine ait olmak üzere bastırmalı ve yardımcı araçlara ihtiyaç
duyulmadan okunabilen kopyalarını sunabilmelidir.(YTTK Md.86)
VI - Ticarete yeni başlayanlar için uygulama
İşletmesini ticaret siciline tescil ettirmekle yükümlü olan işletme sahipleri
için bu Kısım hükümleri, ticaret siciline tescil ettirme yükümlülüğünün
doğduğu andan itibaren geçerlidir. (YTTK Md.87)
VII -Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun yetkisi
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64 ilâ 88 inci madde hükümlerine tabi
gerçek ve tüzel kişiler gerek ticari defterlerini tutarken, gerek münferit ve
konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal
çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası
olan yorumlara aynen uymak ve bunları uygulamak zorundadırlar. 514
ilâ 528 inci maddeler ile Kanunun ilgili diğer hükümleri saklıdır. (YTTK
Md.88/1)
Bu hüküm gerçek ve tüzel kişilerin ticarî defterlerine, küçük ve orta
ölçekli işletmelere, ticaret şirketlerinin finansal tablolarıyla konsolide hesaplara,
hatta gereğinde, esnafa Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanacağını
hükme bağlamaktadır.
Bu düzenlemeler, uygulamada birliği sağlamak ve finansal tablolara
milletlerarası pazarlarda geçerlilik kazandırmak amacıyla, Uluslararası
Finansal Raporlama Standartlarına tam uyumlu olacak şekilde, yalnız
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından belirlenir ve yayımlanır.
(YTTK Md.88/2)
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunca, değişik ölçütteki işletmeler
ve sektörler için, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları tarafından
farklı düzenlemelere izin verildiği hâllerde özel ve istisnai standartlar konulabilir;
bunları uygulayanlar, söz konusu durumu finansal tablo dipnotlarında
açıklarlar.(YTTK Md.88/3)
Kanunlarla, belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kurulmuş
bulunan kurum ve kurullar, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmak
ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun onayını almak şartıyla, kendi
alanları için geçerli olacak standartlar ile ilgili olarak ayrıntıya ilişkin,
sınırlı düzenlemeleri yapabilirler.(YTTK Md.88/4)
Türkiye Muhasebe Standartlarında hüküm bulunmayan hâllerde, ilgili
oldukları alan dikkate alınarak, dördüncü fıkrada belirtilen ayrıntıya ilişkin
düzenleme, ilgili düzenlemede de hüküm bulunmadığı takdirde milletlerarası
uygulamada genel kabul gören muhasebe ilkeleri uygulanır. (YTTK
Md.88/5)
Türkiye Muhasebe Standartlarında ve ilgili oldukları alana özgülenerek
özel standartlarda hüküm bulunmayan hallerde “dünyada yaygın uygulaması
bulunan genel kabul gören muhasebe ilkelerine” uyulur. Bu hükümle
US-GAAP diye anılan Amerika Birleşik Devletleri’nin genel kabul
görmüş ilkeleri kastedilmektedir. Bu göndermenin sebebi şudur: “Genel
kabul gören muhasebe ilkeleri” ibaresi, hemen belirlenebilecek bilinen ilkeleri
ifade etmemektedir. Bu ilkeler çeşitlidir, hatta denilebilir ki, her ülke
bu ibare ile farklı ilkeleri anlamaktadır. Dünyada en yaygın olan ise USGAAP’tır.
US-GAAP’ı uygulamayan şirketler Amerika Birleşik Devletleri
menkul kıymetler borsalarına kabul edilmemekte, kote olunmamaktadır.
Bu sebeple AB kendi standartlarından vazgeçmiş IFRS’i kabul etmiştir.
IFRS ile US-GAAP gittikçe birbirine yaklaşmıştır. Bütün bu sebepler gözönünde
tutularak beşinci fıkrada, boşluk olan noktalarda US-GAAP’ın
uygulanabilmesi olanağı yaratılmıştır.
VIII-Geçici Maddelerdeki Düzenlemeler
Yeni TTK’nın Geçici 1.maddesindeki düzenlemeye göre;
1. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından belirlenen
Türkiye Muhasebe Standartları;
a. Türkiye Muhasebe Standartları, Türkiye Finansal Raporlama
Standartları (TMS/TFRS) ve yorumları ile,
b. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Türkiye Finansal
Raporlama Standartlarından (KOBİ/TFRS) oluşur.
2. Aşağıda sayılanlar TMS/TFRS ve Yorumlarını uygulamakla
yükümlüdürler:
a. Bu Kanunun 1534 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a)
ila (e) bendlerindeki sermaye şirketleri,
b. TMS/TFRS ve Yorumlarını uygulamayı tercih edenler.
3. Aşağıda sayılanlar KOBİ/TFRS’nı uygulamakla yükümlüdürler:
a. Bu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilenlerin
dışında kalan ve işletme yönetiminde yer almayan işletme
sahipleri, işletmeye borç verenler ve kredi derecelendirme kuruluşları
gibi dış kullanıcılar için genel amaçlı finansal tablo
düzenleyen işletmeler.
b. TMS/TFRS’nı uygulamayı tercih eden KOBİ tanımındaki
işletmelerden tekrar KOBİ/ TFRS uygulamasına dönmek
isteyen işletmeler.
4. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu, küçük ölçekli işletmeleri
KOBİ/TFRS’ndan kısmen veya tamamen muaf tutmaya
veya bunlar için ayrı standartlar belirlemeye yetkilidir.
5. Türkiye Muhasebe Standartları (TMS/TFRS ve Yorumları
ile KOBİ/TFRS) ve kavramsal çerçevede belirlenen ilkeler bu Kanunun
ticari defterlere, finansal tablolara ve raporlamaya ilişkin
hükümleri ile ilgili diğer hükümlerine de uygulanır.
Yine TTK’nın Geçici 6.maddesindeki konumuzla ilgili düzenlemeler
aşağıdaki gibidir.
“Geçici Madde 6-
1. 1534 üncü maddenin ikinci fıkrasında anılan şirketler
1/1/2013 tarihinde veya özel hesap dönemi dolayısıyla daha sonraki
bir tarihte başlayacak hesap dönemi için, gerek ticari defterlerinin
tutulmasında, gerek münferit ve konsolide finansal tablolarının
düzenlenmesinde, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
tarafından yayımlanmış olan Türkiye Muhasebe Standartlarını
uygulamak zorundadır. 1534 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a)
ilâ (e) bentlerindeki tacirler, 31/12/2012 tarihinde veya özel hesap
dönemi dolayısıyla daha sonraki bir tarihte sona erecek olan hesap
dönemlerine ilişkin ticari defterlerine dayanarak hazırlayacakları
bilançolarını, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre düzeltmek ve
düzeltilmiş bilançolarını 1/1/2013 tarihinde veya özel hesap dönemi
bulunanlar daha sonraki bir tarihte başlayacak hesap döneminin
açılış bilançosu olarak ticari defterlerine ve finansal tablolarına
geçirmek zorundadır.
2. 1534 üncü maddenin üçüncü fıkrasında anılan şirket ve işletmeler,
1/1/2013 tarihinde veya özel hesap dönemi dolayısıyla daha
sonraki bir tarihte başlayacak hesap dönemi için, gerek ticari defterlerinin
tutulmasında gerek münferit ve konsolide finansal tablolarının
düzenlenmesinde, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
tarafından yayımlanmış olan özel Türkiye Muhasebe Standartlarını
uygulamak zorundadır. Bu tacirler, 31/12/2012 tarihinde veya
özel hesap dönemi dolayısıyla daha sonraki bir tarihte sona erecek
olan hesap dönemlerine ilişkin ticari defterlerinden çıkaracakları
bilançolarını, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre düzeltmek ve
düzeltilmiş bilançolarını 1/1/2013 tarihinde veya özel hesap dönemi
bulunanlar daha sonraki bir tarihte başlayacak hesap döneminin
açılış bilançosu olarak ticari defterlerine ve finansal tablolarına
geçirmek zorundadır.”
D-Sonuç
Yazımızın başlangıç bölümünde de açıklandığı üzere;6102 sayılı Yeni
Türk Ticaret Kanunu’na göre;
(YTTK) ticari defterlerin, Uluslararası Finansal Raporlama
Standartlarını yansıtır şekilde hazırlanan Türkiye Muhasebe Standartlarına
(YTTK Md. 88), bu standartlarda hüküm bulunmayan
hallerde doğrudan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na
göre, tacirin ticarî işlemleriyle malvarlığı durumunu açıkça gösterir
şekilde tutulması, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını,
alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını
eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının
değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarması, yılsonu
finansal tabloların Türkiye Muhasebe Standartlarına uyularak
düzenlenmesi, finansal tablolarında yer alan varlıklar ile borçları
Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülen ilkeler de dikkate
alınmak üzere değerlenmesi, ticari defterlerini, envanterleri, açılış
bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet
raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını
ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma
talimatları ile diğer organizasyon belgelerini saklanması, gerektiğinde
ticari defterlerinin ibrazı zorunludur. Yeni Türk Ticaret
Kanunu’ndaki bu düzenlemeler 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe
girerek bağlayıcı bir nitelik kazanacaktır.

Mustafa İNANÇ*

KAYNAKÇA
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Gerekçesi.
TC Yasalar (14.02.2011)6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara,
Resmi Gazete(27846)
TC Yasalar (29.06.1956)6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder