12 Eylül 2011 Pazartesi

GİDERLERLE İLGİLİ ÖZEL DURUMLAR

            a. İşle ilgili ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar

GVK'nun 40/3. maddesinde, işle ilgili olmak şartı ile sözleşmeye, ilama veya kanun emrine dayanarak ödenen zarar, ziyan ve tazmi­natlar safi kazancın tesbitinde indirilmesi gereken giderler olarak be­lirtilmiştir.

Bunlarla ilgili harcamaların gider yazılabilmesi için önce işle ilgili olmaları, daha sonra bir sözleşmeye, ilama ve kanun hükmüne dayandırılmış olmaları gerekmektedir.
İşle ilgili olması, o harcamanın işletme ile ilgisinin açık ve belirgin olması anlamındadır. Bunun yanında yapılan harcamanın işletme sa­hibinin kusurundan kaynaklanmış olmaması veya GVK'nun 41. mad­desinde belirtilen diğer kanunen kabul edilmeyen giderlerden olma­ması gerekir.

İşletme sahibi zarar, ziyan veya tazmini gerektirecek olayın doğmaması için kendisine düşen gerekli tedbirleri almış olmalıdır. Sözleşmede ceza şartı olarak konulan tazminatlar işletme sahibi­nin kusurlu olup olmadığına bakılmadan gidere yazılır.

Danıştay 4. Dairesinin 1972 ve 1973 yıllarında aldığı kararlarda sulh yoluyla ödenen tazminatın gider kaydının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

            b. Sigorta Primleri, yardım ve bağışlar

GVK'nun 89. maddesi mükelleflerin, yıllık beyanname ile bildire­cekleri gelirlerden, beyan edilen gelirin % 5'ini ve her bir kişi için as­gari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla; mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, sakatlık, analık, doğum, tahsil gibi şahıs sigortalarının primlerini gelirin elde edildiği yılda ödenmiş ve sigortanın Türkiye'de kain veya merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla indirebileceklerini belirt­miştir. Dar mükellefiyete tabi olanlar sigorta primi indirimi yapa­mazlar. Ayrıca, aynı maddenin 2. fıkrasına göre, genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, il özel idareleri ile belediyelere, köyle­re, kamu menfaatine yararlı derneklere, Bakanlar Kuruiunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve bilimsel araştırma ve geliştirme faali­yetinde bulunan kurıım ve kuruluşlara, müzelere, sinema, tiyatro, opera, bale, klasik müzik, klasik Türk müziği ve plastik sanatlar ala­nındaki üretim ve etkinlikleri ile bu alanlarda kurulacak özel araştırma, eğitim ve uygulama merkezlerine, Kültür Bakanlığınca da destekle­nen veya desteklenmesi uygun görülen uluslararası sanatsal organi­zasyonlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlardan o yıla ait beyan edilecek gelirin % 5'ine kadar olan kısmı beyanname ile bildirilecek gelirden düşülebilir. Kalkınmada öncelikli yöreler için bu oran % 10'dur.
KVK'nun 14/6. maddesi genel bütçeye dahil dairelere, katma btit­çeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler veya köylere Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu menfaatine ya­rarlı sayılan derneklere ve bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyet­lerinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5'ine kadar olan kısmı beyanname ile bildirilecek gelirden düşülebileceği açıklanmıştır.

Bağış ve yardımlar nakden yapılmamış ise, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal ve hakkın varsa mukayyet değeri, bu değer mevcut değilse VUK hükümleri dairesinde takdir komisyo­nunca tesbit edilecek değer esas alınır.

Yasal sınıra bakılmaksızın kurum kazancı müsait olduğunda indirim konusu yapılacak bağış ve yardımlar şunlardır:

- Sos.Yar.ve Dayanışma  Teşvik Fonuna ve bu fona ilişkin vakıflara yapılan bağışlar,
- 7269 sayılı yasaya göre afetzedelere yapılan bağışlar,
- 2828 sayılı yasaya göre Çocuk Esirgeme Kurumu ve kuruluşlara  yapılan bağışlar,
- Üniversitelere ve yüksek teknoloji enstitülerine yapılan bağışlar,
- 222 sayılı ilk öğretim kanununa göre ilk öğretim kurumlarına yapılan bağışlar,
- TUBITAK a yapılan bağışlar,
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu Kanununa göre yapılan bağışlar,
- 4122  sayılı Milli ağaçlandırma ve Erozyon kontrolü Seferberlik kanunu çerçevesinde yapılan bağışlar,
- 5434 sayılı T.C.Emekli sandığı Kanunu kapsamında yapılan bağışlar,
- 2955 sayılı Gülhane askeri Tıp Akademisi Kanunu kapsamında yapılan bağışlar

Vergiye tabi gelir yoksa sigorta primleri ve bağış indirimi yapıla­maz. Bağ-Kur primlerinde ise zarar halinde de Bağ-Kur giriş keseneği ve primler matrahtan indirilebilir.

Vadesi geldiği halde kuruma ödenmemiş sigonta primleri gider olarak kaydedilemez.



            c. Kıdem Tazminatları

İş Kanunu'nun 14. maddesine göre bir işçiye kıdem tazminatının verilebilmesi için hizmet akdinin yasada belirtilen nedenlerle gerek işveren, gerekse işçi tarafından feshedilmesi; işçinin, işverenin işye­rinde bir ya da tam yıl çalışmış olması gereklidir. Kıdem tazminatı çıplak ücret üzerinden değil, ücret dışında verilen ikramiye, prim, ço­cuk zammı, yakacak, giyim, erzak yardımı, yemek, yol paraları, izin harçlığı ve bunun gibi arızi olmayan her türlü ödemelerin toplamı üzerinden hesaplanır.

Fazla çalışma ücreti, doğum, evlenme yardımı, kardan verilen ikramiye, ücretten kesilen sosyal sigorta primi kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz.

GVK'nun 25/7. maddesine göre, 1475 ve 854 sayılı kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazmirıatının tamamı ile 5953 sayılı kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 ay­lığını aşmayan miktarları gelir vergisinden muattır.

Kıdem tazminatının yıllık tutarı 1475 sayılı iş kanunun l4.ncü maddesi hükmüne göre T.C. Emekli Sandiğı Kanunu hükümleri dahi­linde en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek aza­mi emeklilik ikramiyesi ile sınırlandırılmıştır. Emekli ikramiyesinin yıllık tavan tutarı en yüksek devlet memuriyetinin gösterge tablosu ile ek göstergeleri toplamının memur maaş katsayısı ile çarpılması suretiyle bulunmaktadır.


            d. Seyahat Giderleri ve Yolluklar

GVK'nun 24. maddesinin 1. fıkrası, Harcırah Kanuna tabi kurum­lar tarafından Harcırah Kanunu hükümleri uyarınca harcırah veya yolluk olarak yapılan ödemelerin; aynı maddenin 2. fıkrası Harcırah Kanunu dışında kalan Müesseseler tarafından idare meclisi başkanı ve üyeleri ile denetçilerine, tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına Harcırah Kanununa tabi olsun olmasın her türlü sözleşmeli personele verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderleri­ne karşılık verilen gündeliklerin gelir vergisinden istisna edilmiş oldu­ğunu belirtmiştir. Buradaki gerçek yol giderlerinden kasıt bunların belgelendirilmesi ve işin icabına uygun olmasıdır.

2772 sayılı kanunun 3. maddesi ile GVK'nun 24. maddesinin 2 numaralı bendi değiştirilmiştir. Değişikliğe göre; Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından hizmet erbabına öde­nen fıili yemek ve yatmak giderleri 1 .1.1983 tarihinden itibaren Devlet Memurlarına ödenen gündeliklerle mukayesede dikkate alınmamıştır. Ancak , yemek ve yatmak giderlerinin tevsik edilmemesi halinde, bu giderlere karşılık olarak verilen gündeliklerin aynı aylık seviyesindeki Devlet Memurlarına verilen miktarı veya Devletçe verilen gündelikle­rin en yüksek haddini aşan kısmı ücret olarak vergiye tabi tutul­muştur. Danıştay 4. Dairesinin 1980 yılındaki bir kararına göre ku­rumlarda yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile limited şirketlerdeki yönetici durumdaki ortaklar için en yüksek devlet memuru gündeliği kıyaslamada esas alınır.

Diğer taraftan, anılan personele fiili yemek ve yatmak giderleri dışında gündelik de ödendiği takdirde bu gündeliklerin tamamının ücret olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

GVK'nun 40/4 maddesi de, işle ilgili ve yapılan işin önemi ve genişliği ile uygun seyahat ve ikamet giderlerinin gelirlerden indirilebileceğini belirtmiştir. Ancak, seyahat maksadının gerektirdiği süreye ait olmak şartını ilave etmiştir. Şüphesiz, seyahat süresinin ilgili işin ge­rektirdiği süreyi de aşmaması gerekmektedir.

Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalanlara ödenen yolluklar, gerçek yol giderleri olarak ve belgeleri ile tevsik edilmek suretiyle herhangi bir kısıtlamaya sokulmadan gelir vergisinden muaftır.

Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalanlar tevsik edilmemiş yeme ve yatma gideri karşılığı olarak ödenen ve Harcırah Kanunu hükümleri ile sınırlandırılmış olan gündelikler iç ve dış seyahatlere göre değişiklik arzetmektedir. Yemek ve yatmak giderlerinin fiili tutar­ları ile kısmen belgelenmesi halinde devlet memurlarına ödenen gün­deliğin 2/3'ü yemek 1/3'ü yatma karşılığı olduğuna göre hareket edi­lip eksik kısım bu oranda hesaplanıp götürü olarak ödenebilir. Aynı gün sonuçlanan seyahatiarda öğle ve akşam yemek vakitlerinden bi­rini geçirenlere gündeliğin 1/3'ü, ikisini geçirenlere 2/3'ü, geceyi de geçirenlere tamamı verilir. Gidilen yerde işverene ait misafirhanede kalınması durumunda yatma gideri karşılığı ödeme yapılmaz. Sadece yemek giderleri tahakkuk etttirilir.

Yurtdışı gündelikler gidilecek ülkeye göre Bakanlar Kurulu Kararı ile döviz cinsinden belirlenmiş olup ilk on gün için % 50 zamlı olarak hesaplanır. Yurtdişı seyahatlerde seyahat süresinin ilk 10 günü için yurtdışında yatacak, yer temini için ödedikleri ücretleri fatura ile belgeleyen personele fatura bedelinin % 50 arttırılmış olarak hesapla­nan gündeliklerinin % 40 ını aşması halinde aşan kısmın % 70 i ayrıca ödenir. Ancak, yatacak yer temini için ödenen ilave tutar he­saplanan gündeliklerinin, aylık ücret seviyelerinden I-III nolu sütundaki gösterilenler için % 100'ünden, IV-VII sütunda gösterilenler için % 80 inden, diğerleri için % 60 ından fazla olamaz. Yurtdışı gündelik­lerin Türk Lirası cinsinden miktarı T.C. Merkez Bankasınca ilan edi­len cari effektif/döviz satış kuruna göre bulunur. İşin gerektirdiği sür­eye göre hesaplanan gündelikleri aşan yurtdışı yeme ve yatma gi­derleri karşılığı ücret olarak vergiye tabidir. Yurtdışında görevlendiri­len bordroya tabi değilse serbest meslek ödemesi şeklinde vergilen­dirilir. Görevli bordroya tabi ise asıl ücreti ile birlikte vergilendirilir. Harcırah Kanuna uygun yevmiye tutarı üzerinden verilen gündelikle­rin fazla kısmı netten brüte gitmek suretiyle ücret olarak vergilendiri­lecektir. Gündeliklerin kanuni haddi aşan kısmının normal ücretle birleştirilmeden stopaja tabi tutulması daha doğrudur. Çünkü bunlar sigorta kesintisine tabi değildirler.

Netten brüte gitme formülü şu şekildedir:

 X= (a+b)/c

Bu formülde; X ücret sayılan brüt yolluk; a, seyahat harcaması­nın istisna düşüldükten sonra kalan net kısmı; b, kanuni yolluk mik­tarı*  Damga Vergisi nisbeti (% 06), c ise 1 rakımından Gelir Vergisi ve Damga Vergisi oranlarının toplamının çıkarılmasıyla bulunan orandır.

Bulunan brüt ücret üzerinden Gelir Vergisi ve Damga Vergisi he­saplanarak tahakkuk ettirllecek ve gerçek yol giderleri, seyahat har­caması istisnası, ücret sayılan seyahat harcamasına isabet eden ver­giler toplamı gider olarak muhasebeleştirilecektir.

GVK'nun 40/4. maddesi hükmü incelendiğinde, ferdi teşebbüs ve şahıs işletmelerinde, mükellefin seyahat giderlerinln tamamı man­tıki ölçüler içinde gidere yazılabilir. Ayni şekilde, ticari seyahat döviz­lerinin tümü zaman ve amaca uygun olması şartıyla gidere yazılabllir.

Bu durumda, sermaye şirketleri için söz konusu olan sınırlamalar ve vergileme sorunları şahıs işletmeleri için söz konusu değildir.

İş seyahatlerinde özel arabaların kullanılması durumunda, işin bulunduğu yere, gidiş ve gelişlerde araba ile ilgili akaryakıt ve tamir faturaları GVK 40/1, 40/4 ve 5. maddelerine göre gidere yazılabilir.

Danıştay 4. Dairesinin 1984 yılında aldığı bir kararda dış seyahat süresince yapılan giderlerin belgelendirilmesi durumunda söz konu­su harcamaların kabul edilmesi gerektiği bu giderlerin belgelendiril­memesi durumunda ise giderİerin kabul edilebilmesinin görülen işin genişliği ile uyumlu olmasına bağlı olduğu belirtilmiştir.

Günümüz kambiyo mevzuatındaki kolaylıklar gözönünde bulundurulursa yurt dışı harcamaların belgelendirilmesi, belgelendirilememesi durumunda işin genişliği ile uyumlu olması yerinde bir davranış olur.


            e. Temsil giderleri

Temsil giderleri, gelenek ve göreneklere göre bir makamda bulunma sebebiyle yapılan giderler ile ticari malın alım satımını kolaylaştırıcı çeşitli giderleri kapsar.

Temsil giderlerinin diğer normal işletme giderlerinden farkı işle olan direkt ilişkinin her zaman açık olarak görülmesidir. Ayrıca, tem­sil giderleri sadece işletmeye fayda sağlamamakta işletme dışındaki kimselere de fayda sağlamaktadır.

GVK'nıin 40/1, KVK'nun 13. maddeleri ticari kazancın elde edü­mesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin gider yazılma­sını kabul etmiştir.

Ancak, temsil giderlerinin gider olarak yazılabilmesi için;

(i) Temsil gideri ticari kazançla ilgili olarak yapılmalıdır.

VUK'nun 3. maddesine göre, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normaİ ve mutad olmayan bir duru­mun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa ait­tir. Bu sebeple bir temsil giderinin işle ilgili olduğunun ispatı mükel­lefe aittir. İşle ilgili olarak yapılmış bir temsil harcamasına ait fatura­nın arkasına kimin için yapıldığının mükellef tarafından yazılması ge­rekir. Böylece, gerektiğinde vergi denetçileri tarafından giderin doğ­ruluğu incelenebilecektir.

(ii) Temsil gideri ticari kazancın elde edilmesi ve devam etti­rilmesi için yapılmalıdır.

Ticari kazancın artmasını veya devam etmesini sağlayıcı yönde olmayan temsil gidere yazılamaz. Mesela, doğum günü ve sünnet düğünü hediye ve masraflarının direkt ilişkisinin tesbiti mümkün ol­madığından bunların gider olarak kabulü imkânsızdır. Diğer bir ifade ile yapılan harcamanın gider olarak kabul edilebilmesi için keyfilik değil mecburilik olmalıdır.

(iii) Temsil giderleri giderin yapılma amacını aşmamalıdır.

Temsil gideri olarak yapılan harcamanın, bu harcamdan sağlanması gereken faydadan fazla olmaması veya ona uygun olması gerekir.

Ayrıca temsil gideri olarak muhasebeleştirmeye kaynak olan olayın her iki taraf açısından vergi kaybına sebep olmaması lâzım­dır.

            f. Taşıma giderleri

Hizmet erbabının işverene ait veya işverence kiralanan servis arabaları ile toplu olarak taşınması ücret unsuru sayılmayıp vergiden muaf tutulmuştur. Fiili (belgelendirilmiş) taşıma giderleri gider olarak yazılabilir.

Personel veya yöneticilere özel taşıt tahsisi durumunda taşıt giderleri ücretin bir unsuru olarak vergiye tabidir. Personele özel taşıt tahsisi çeşitli şekillerde yapılabilir. Personeli hergün evden işe, işten eve götürmek üzere yapılan anlaşma ile taksi şirketine ödenen ücret; mülkiyeti işletmeye ait bir taşıtın bütünüyle personele tahsis edilmesi ile amortisman dahil araba ile ilgili işverence üstlenilmiş bü­tün giderler; personelin kendi arabasını kullanıp bu araba ile ilgili masrafları işverenden alması veya işverence ödenmesi durumunda yapılan ödemeler ücret sayılarak vergilendirilmesi gerekir.

Arabanın hem personele hem de işletmenin işlerinin takibine tahsisi durumunda giderlerinin yarısı ücret olarak vergilendirilir.

            g. Yemek bedelleri

Hizmet erbabına verilen yemeğin işyerinde veya müştemilatında verilmesi gerekir. Nakit veya ayın (erzak) olarak verilen yemek karşılığı vergiye tabi olmaktadır. İşverenlerce işyerinde veya müşte­milatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir gün­lük yemek bedelinin 2.350.000 TL. aşmaması ve bununla ilgili ödeme­nin yemek hizmeti sağlayan mükelleflere yapılması gerekir. Ödeme­nin bu tutarı aşması durumunda aşan kısım ücret olarak vergilendiri­lir. İşverenlerce işyerlerinde ve müştemilatında yemek verilmek sure­tiyle sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın gider yazılabilmekte, vergiden muaf olmaktadır.

            h. Konut tahsisi

Genel olarak maden işletmelerinde, fabrikada çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken personele konut tedari­ki, bunların aydınlatılması, ısıtılması, suyunun temini vergiden muaf­tır. Bunların dışındaki işletmelerde hizmet erbabına tahsis edilen konutun emsal kira bedelinin 100 m2 lik kısmı vergi istisnasından yararlanır. 100 m2 yi aşan kısma ait emsal kira bedeli vergiye tabidir. Konut tahsisinde vergi istinasından yararlanılması için konutun işverene ait olması, konut tahsisinde hizmet erbabına menfaat sağlan­mamış olması gerekmektedir. Konutun işverence kiralanmış olması durumunda istisna söz konusu değildir.


            i. Yabancı personele yapılan ödemeler

Türkiye dışındaki işverene bağlı yabancı personelin Türkiye'deki hizmeti karşılığında kendilerine her ne ad altında olursa olsun yapı­lan ödeme ve sağlanan menfaatlerin Danıştay 4. Dairesinin aldığı ka­rarlara göre ücret sayılması gerekir.

Yabancı personele konut tahsis edilmesi durumunda da emsal kira bedeli kadar ücret gelirine ilave edilmesi gerekir.

Yabancı personelin istisnadan faydalanabilmesi için Türkiye'de işveren-hizmetli ilişkisi içinde çalışması, işde bedeni faaliyetin daha fazla olması ve çalışmanın maden işletmeleri veya fabrikada yapılması gerekir.

            j. İşveren sendika aidatları

Gidere yazılacak işveren sendika aidatının ödenmiş olması, bir aylık tutarının o işyerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük tutarını aşmamış olması gerekir.


            k. Personele kardan verilen prim ve ikramiyeler

Kurumlarda şirket karından personele verilen prim ve ikramiye­lerle ilgili kararlar bir sonraki yıl içinde genel kurul kararı ile gerçek­leştiği halde Danıştayın 1980 ve 1981 yıllarındaki kararlarına göre il­gili yıl giderlerine dahil edilecektir. Ancak, stopaj ödendiği ayla ilgili olacaktır.


            I. Motorlu Taşıtlar Vergisi

197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesine göre ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç I, III ve IV sayılı tarifelerde yer alan taşıtlar için ödenen vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tesbitinde gider olarak kabul edilemez.

I sayılı tarifede otomobil, kaptı kaçtı, panel ve arazi taşıtları; III sayılı tarifede yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler; IV sayılı tarifede uçak ve helikopterler yer almaktadır.

Motorlu taşıtlar vergisinin gider olarak kabul edildiği II sayılı tari­fede minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon,. çekici ve benzerleri yer almaktadır.


            m. Taşıt Alım Vergileri

Sabit varlıkların değerlemesi bahsinde belirtildiği gibi VUK'nun 270. maddesine göre mükellefler taşıt alım vergilerini taşıt araçlarının maliyet bedeline dahil etmekte veya doğrudan doğruya gidere yaz­makta serbesttirler.



            n. Taşrtların Katma Değer Vergileri

Binek arabalarının KDV indirilemez. Taşıtların indirilemeyen KDV 23 nolu KDV genel tebliğine göre gider veya maliyet unsuru olarak alınabilir. İndirilemeyen binek arabalarının KDV nin taşıtların maliye­tine dahil edilmesi en uygun yoldur. Bu konuyla ilgili Maliye Bakanlığı özelgelerinde binek arabalarının alışı ile ilgili KDV nin gider veya maliyet unsuru olarak alınması mükellefin isteğine bırakılmıştır.

            o. İşletme ile ilgili olmayan giderler

GVK'nun 40. maddesi indirilecek giderleri belirtirken maddenin genel anlamı giderlerin iş ve işletme ile ilgili olmasıdır. Gerek işletme ile gerekse işletmenin faaliyeti ile ilgili olmayan harcamaların gider olarak yazılması mümkün değildir.

Mesela, müşterilerden alınan senetlere pul yapıştırılması veya eksik pulların tamamlanması ile damga pulu harcaması gidere yazı­lamaz. Damga Vergisi mükellefi vergiye tabi kâğıtları imza edenler ol­duğu için işletmenin mükellefi bulunmadığı kağıtlara yapıştırdığı damga pullarını gider yazmasi mümkün değildir. Danıştay 4. Dairesi­nin muhtelif kararlarında, müşterilerden alınan pulsuz ve noksan pul­lu emre muharrer senetlere yapıştırılan damga pullarının gider yazıla­mayacağı belirtilmiştir.

Aynı şekilde, protestolu senedin protesto masrafının doğrudan gidere yazılması mümkün değildir. Ancak, şüpheli alacaklar ve karşilık ayrılması yolu ile gidere kaydı mümkün olmaktadır.

İşletmeye ait karşılıksız çeklerin, ödenmeyen senetlerin icra ve protesto masrafları da gider kaydedilemez. Karşılıksız çek verilmesi, verilen senetlerin ödenmemesi, ticari kazancın sağlanması veya de­vam ettirilmesi ile ilgili değildir. Danıştay 4. Dairesinin ticari borçlar sebebiyle katlanılan avukatlık ücreti ve gecikme faizinin, mükeflefin kusurlu hareketi sonucu doğduğundan hareketle gider olarak yazı­lamayacağına dair bir kararı vardır.


            p. Götürü ihracat Gideri
           
            4108 sayılı yasa ile ihracatçılara ihracatla getirdikleri döviz bedelinin %05 ini götürü gider olarak yazma imkanı getirilmiştir. İhraç edilen mal ve hizmet bedellerinden döviz olarak getirilen tutarın %05 i gider olarak yazılabilmektedir.

            İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetinde bulunan mükellefler bu faaliyetlerinden döviz olarak elde ettikleri hasılatın %05 ini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları gideri vergi matrahlarından indirebilirler.

            Yurt dışında belgelenemeyen harcama yapıldığında:

            _______________________________   
            689  DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR      xxxx          
                   689.02  Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler
       689.02.004  Yurtdışı harcamalar
       196  PERSONEL AVANSLARI                                    XXXX
                     196.02  Yurtdışı Seyahat Avansları
Belgesiz yurtdışı harcamalarının kaydı
_______________________________       
yevmiye maddesi yazılacaktır.

            Dönem sonunda götürü ihracat gideri hesaplanarak kanunen kabul edilmeyen giderlerden düşülecektir.

            _______________________________       
                        760  PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ       xxxx 
                    760.05  İhracat Pazarlama Giderleri
                        689  DİĞER OLAĞANDIŞI GİD.ve ZAR                         xxxx
                                                                                                        
                                 689.02  Kanunen Kabul Edilmeyen
                                             Giderler
689.02.04         Yurtdışı harcamalar
            %05 harcama kapsamına giren ödemelerin
            gider hesabına aktarılması
            _______________________________     
                        İhracattan elde edilen döviz bedellerinin % 05 inin gider olarak yazılabilmesi için ödemelerin nakit hareketine bağlanması gerekir. Diğer bir ifade ile harcamanın yapıldığının nakit hareketiyle isbatlanması gerekir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder