31 Ekim 2011 Pazartesi

MUHASEBE SİSTEMİNDE KÖKLÜ DEĞİŞİME HAZIRMIYIZ?


    Yeni Türk Ticaret Kanununun (TTK) kabulü ile birlikte iş hayatımıza bazı yenilikler girmeye başlayacak, şirketler bu yeni dönemde pek çok alanda yapısal dönüşümlerini gerçekleştirmek zorunda olacaklardır. Yapılması zorunlu bu dönüşümlerin kısa sürelerde yapılamayacağı aşikar olmakla birlikte, bugüne kadarki tecrübemize dayanarak, çoğu şirketin son ana kadar hareket geçmeyeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Pek çok maddesi Temmuz 2012 itibariyle yürürlüğe girecek yeni TTK’nın iş dünyasına getirdiği en önemli yeniliklerden biri de muhasebe standartlarında yapılan köklü değişiklerdir. Yapılan bu düzenlemeler ile 01.01.2013 tarihinden itibaren şirketlerin Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını (TFRS) veya Türkiye Muhasebe Standartlarını (TMS) (her iki isimde aynı standartları ifade etmektedir) kendi bünyelerinde kullanmaları yasal bir zorunluluk olmaktadır. Bugüne kadar uluslararası standartlara dayanmayan tek düzen muhasebe sistemini kullanan mükelleflerin, 01.01.2013 tarihinden itibaren kısa sürede oturtulması mümkün olmayan uluslar arası muhasebe standartlarına dayanan yeni tek düzen muhasebe sistemini kullanmaları gerekecektir.
Şu ana kadar yapılan düzenlemeler sonucunda TFRS/TMS ülkemizde 3.000 sayfalık bir düzenleme ile hayata geçmeyi beklemektedir. 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girecek Standartlar gereği 31.12.2012 kapanış bilançolarının da yeni düzenlemelere göre yapılması gerekecektir. Bir başka ifade ile hazırlanmak için mükelleflerin önünde 18 aydan kısa bir süre bulunmaktadır. Bazı şirketlerde şimdiden hazırlıklarına başlanılmasına rağmen pek çok mükellefin halen bu standartların varlığından bile haberdar olmadıklarını yakından gözlemleyebiliyoruz. Bu nedenle bu yazımızda gelmekte olan muhasebe standartları ile ilgili genel bir bilgi verilecektir. 
Türkiye pratiğinde, TFRS/TMS, SPK’nın 2005, BDDK’nın ise 2006 yılından bu yana uyguladığı raporlama standartları olup, Dünyada ise TFRS/TMS, Avrupa Birliği, İsviçre, Norveç ve İzlanda’daki borsaya kote tüm şirketler ile Avustralya, Rusya ve diğer 70 kadar ülkede uygulanmaktadır. Bu noktada akla 3000 sayfalık bir düzenlemeye KOBİ’lerin nasıl adapte olacağı sorusu gelebilecektir. Zira, bu noktadan hareketle çok kapsamlı düzenlemeleri içeren TFRS/TMS’nin orta ölçekli işletmelerde uygulanmasının sorun olacağı düşünülerek TFRS/TMS’nin kapsamı daraltılarak tüm Dünya’da ayrıca KOBİ TFRS/TMS düzenlemeleri de yapılmıştır.  
Ülkemizde çok geniş uygulama sahası bulacak KOBİ TFRS, tek başına bir standartlar seti olup, Tam Set TMS / TFRS ile aynı kavramsal çerçeveye sahiptir. Bununla birlikte KOBİ TFRS, KOBİ’lerin yapıları dikkate alınarak muhasebeleştirme, değerleme ve dipnot açıklamalarında basitleştirme sağlayan daha sade bir standartlar seti olarak kurgulanmıştır.
Ülkemizde yapılan düzenlemelere göre, büyük ölçekli sermaye şirketlerinin (Büyük Anonim ve Limited Şirketler) Tam Set (3000 Sayfalık) TMS / TFRS’ye tabi olması, KOBİ tanımına uyan şirketlerin ise 300 sayfalık KOBİ TFRS’yi uygulaması gerekmektedir. Kasım 2010’da resmi gazetede yayımlanan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler için Türkiye Finansal Raporlama Standardına (KOBİ TFRS) göre KOBİ’ler çok farklı bir tanımlamaya  tabi tutulmuştur. Ülkemizde değişik kurumlar tarafından hasılat tutarı ve çalışan sayısı esas alınarak belirlenmiş farklı KOBİ tanımı ve ölçütleri bulunmakla birlikte, KOBİ TFRS kapsamında yapılan düzenlemede ise KOBİ tanımı yapılırken herhangi bir ölçüye bağlı kalınmamış, sadece;
  • Kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunmayan ve      Dış kullanıcılar için ( örneğin, işletme yönetimi dışındaki ortaklar, şirkete borç verecek olanlar ve kredi derecelendirme kuruluşları için) genel amaçlı finansal tablo yayımlayan işletmeler,
KOBİ’dir şeklinde genel bir tanımlama yapılmış olup KOBİ kapsamına Küçük ve Orta ölçekli işletmelerin yanı sıra büyük ölçekli şahıs işletmeleri de  dahil edilmiştir. 
Şu ana kadar yapılan düzenlemelere bakıldığında, işletme defteri tutan ve basit usule tabi olan esnafın, KOBİ TFRS’ye tabi olmadığı görülmektedir. Ayrıca halen yıllık hasılatı 1 milyon TL’yı aşmayan ve çalışan sayısı da 10’dan az olan çok küçük ölçekli mikro işletmelerin KOBİ TFRS uygulamasının dışında bırakılması yönünde planlamalar da yapılmaktadır. 
Ana esasları yukarıda çok kısa bir şekilde özetlenmeye çalışılan gerek tam set standartların gerekse KOBİ standartları ile TTK’nın diğer hükümlerinin hayata geçirilmesinde, mükelleflerin kendilerine bir TTK yol haritası hazırlamasını tavsiye etmekteyiz. Bu süreçte, bir gecede hazırlanamayacak aşağıdaki 4 ana konuda belirtilen soruların sorulması ve tabidir ki bunların önümüzdeki 1 yıllık süreçte hayata geçirilmesi gerekecektir. 
Finans ve Mali İşler
  Türkiye Finansal Raporlama Standartları’na (TFRS) göre defter tutmaya hazır mısınız?
• Uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir, şeffaf, güvenilir finansal raporlama altyapınız var mı?
   Şirket yönetiminiz finansal performansını uzun vadeli planlara ve bütçelere göre takip ediyor mu? 
Kurumsal Risk Yönetimi
   Şirketinizde riskleri yönetmek için doğru kontroller bulunuyor mu? Bu kontroller etkin çalışıyor mu?
  İç denetim bölümünüz var mı?
  İç denetim bölümünüzün yapısı nasıl?  
Bağımsız Denetim
• Sürekli bilgilendirme ve şeffaflık kurallarına uyabilecek misiniz?
  Denetçilere doğru ve kapsamlı bilgi hazırlayabilecek misiniz?
• Denetçilerin ilave sorgulamalarına hazır mısınız?
Kurumsal Yönetim
• Uygun bir kurumsal yönetim sistemi oluşturabilir  misiniz ?
• Belli başlı paydaşlarla açık ve zamanında iletişiminiz var mı? 
Muhasebe standartları ile getirilen düzenlemelerin işletmeler için yeni bir iş yükü yaratacağı kesindir. Ancak, bu standartlara uygun tutulacak muhasebenin işletmelerin önünü daha rahat görmesine yardımcı olacağı ve işletmelerin kurumsallaşmasının köşe taşı olacağı gözden uzak tutulmamalıdır.

İ.Halil Bağdınlı 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder