Tüm
Yönleriyle Finansman Gider İndirimi Kısıtlaması
Önümüzdeki
yılbaşından itibaren firmaların finansman giderlerinden bir kısmının indirimi
kabul edilmeyecektir. Çünkü, vergi kanunları açısından gider kabul edilmeyen
ödeme sayılmıştır.
Bu
düzenlemenin açılımı ise, firmaların ticari kazancın elde edilmesi için
gerçekten yapmış olduğu finansman giderlerinin bir kısmını; safi kazancın
tespitinde indirimine izin vermeyerek, kanunen kabul edilmeyen gider saymıştır.
Bu tutarın ise vergi matrahına ilave edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla firmalar açısından ilave bir vergi yükü anlamı taşımaktadır.
Aslında
Finansman Gider Kısıtlamasının; Vergi Mevzuatında ki, kısa bir hikayesine
bakacak olursak; 1.1.1996 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 4008 sayılı
yasa ile GVK 41/8 maddesi, KVK 15/13 maddelerine konulan ilave hükümlerle
VUK’nun 274.maddesine göre dönem sonu stoklarını Son Giren İlk Çıkar (LIFO)
yöntemine göre değerleyen veya VUK’nun 298.maddesine göre iktisadi kıymetlerini
yeniden değerleyen ve yeni değerlenmiş değerler üzerinden amortisman hesaplayan
işletmelerin yabancı kaynak için ödedikleri gider ve maliyet unsurlarından bir
kısmını ticari kazancın tespitinde gider ve maliyet unsuru olarak dikkate
alamayacakları belirtilmişti. Finansman giderlerinin Maliye Bakanlığınca
belirlenen orandaki kısmı gider ve maliyet olarak kabul edilmemekteydi. Gider
indirimi kısıtlaması oranı VUK hükümlerine göre o yıl için belirlenmiş yeniden değerleme oranının,
ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığınca o yıl
hesaplanan ortalama ticari
kredi faiz oranına bölünmesiyle bulunan oranın %25 i
olarak uygulanıyordu. Eski düzenlemeye göre;1-Stoklarını LIFO yöntemine göre
değerlemeyenler, 2-Yeniden değerleme uygulaması yapmayanlar veya Yeniden
Değerleme uygulasa bile amortismanlarını yeniden değerlenmemiş tutarlar
üzerinden hesaplayanlar, 3-Sanayi siciline kayıtlı imalatçılar, 4-Bankalar,
sigorta şirketleri, finans kurumları gider kısıtlamasına tabi
tutulmamaktaydı.
Gider
kısıtlamasına ilişkin eski düzenleme 2001 yılında (En son 2001 ikinci üç aylık
geçici vergi dönemi için uygulanmıştır.)yürürlükten kaldırılmıştı.
Ancak
Finansman gider kısıtlaması uygulaması, 15 Haziran 2012 tarih ve 28324 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 6322 sayılı kanun ile yeniden Vergi Sistemindeki
yerini almıştır. Bu düzenlemeye göre, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41.
Maddesinin 9. bendine ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11. Maddesinin
birinci fıkrasına konulan ilave hükümlerle; Kredi kuruluşları, finansal
kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında,
kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma
münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede
kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur
farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının
%10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmı” gelir ve
kurumlar vergisi mükellefleri gider yazamayacaklar. Belirlenecek oranı sektörler
itibarıyla farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu, uygulamaya ilişkin usul ve esasları
belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
İlgili kanun maddesinin gerekçesinde ise Firmaların finansman ihtiyaçlarını borçlanma yerine öz kaynaklan ile finanse etmelerini teşvik etmek amacıyla düzenlemenin yapıldığına vurgu yapılmıştır. Bu uygulama 01.01.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
İlgili kanun maddesinin gerekçesinde ise Firmaların finansman ihtiyaçlarını borçlanma yerine öz kaynaklan ile finanse etmelerini teşvik etmek amacıyla düzenlemenin yapıldığına vurgu yapılmıştır. Bu uygulama 01.01.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Bu
uygulamanın kapsamına kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketleri hariç tüm gelir ve kurumlar vergisi
mükellefleri girmektedir.
İşletme
sahipleri veya ortakları tarafından işletmenin kuruluşunda yada devamı süresince
ortaya konulan tüm fonlar işletmenin özkaynağı veya öz sermayesini oluşturur.
Halka açık şirketlerde hisse senedi satışa sunularak fon yaratılabilir. Ayrıca
işletmenin dağıtılmamış karları işletmeye öz kaynak sağlayabilir. Toplam Yabancı Kaynakların, Öz sermayeye
oranının 1 olması mali tablo oranları açısından yeterli görülür. Bu oranın
küçülmesi herhangi bir ekonomik veya işletmesel kriz anında firmayı çok güç
durumda bırakabilir.
Yazımızın
bu aşamasında Finansman Gider Kısıtlaması uygulamasını bir örnek üzerinde
anlamaya çalışalım. bir işletmenin kullandığı yabancı kaynakların tutarı,
özkaynak tutarını aşmış olsun. Yabancı kaynakların bir kısmını yatırım
maliyetleri için kullanmış olsun. Ve bu duruma göre örnek şirketimizin ek vergi
yükünü ve muhasebe kayıtlarını görmeye çalışalım.
ABBA
A.Ş.’nin 2013 yılı Dönen Varlıkları Toplamı 5.000.000 TL, Duran Varlıklar
Toplamı 10.000.000 Tl’dır. Kısa Vadeli Krediler Toplamı 8.000.000 Tl olup yıllık
faiz oranı %8’dir. Yatırımlar İçin yıllık % 6 faizle almış olduğu Uzun Vadeli
Yabancı Kredi Tutarı ise 2.000.000TL’dır. Bakanlar Kurulunun indirim oranını %10
belirlediğini kabul edelim.
Aktif
Toplamı = 5.000.000 + 10.000.000 = 15.000.000 TL
Borçlar
Toplamı = 8.000.000 + 2.000.000 = 10.000.000 TL
Öz
Sermaye(Özkaynak) Toplamı = 15.000.000 – 10.000.000 = 5.000.000
TL
Kısa
Vadeli Krediler Finansman Gideri = 8.000.000 * %8 = 640.000 TL
Uzun
Vadeli Kredi Finansman Gideri = 2.000.000 * %6 = 120.000 TL
Bu
durumda ABBA A.Ş.’nin 2013 yılındaki Finansman Gider Kısıtlaması Uygulaması
aşağıdaki gibi olacaktır.
Yabancı
Kaynakların Toplamı = 10.000.000 TL
Yatırıma
Kullanılan Kredi Tutarı = 2.000.000 TL
Özkaynak
Tutarı = 5.000.000 TL
Yabancı
Kaynağın
Özkaynağı
Aşan Tutarı = 10.000.000 – 5.000.000 – 2.000.000 = 3.000.000
TL
Aşan
Finansman Gider Tutarı = 3.000.000 * %8 = 240.000 TL
Kanunen
Kabul Edilmeyen Gider Tutarı = 240.000 * %10 = 24.000 TL’dır.
Bu durumda yukarıdaki
örneğe göre ABBA A.Ş. 2013 yılına ilişkin 4.800 TL daha fazla kurumlar vergisi
ödeyecektir.
-------------------------------
31.12.2013------------------------------------------
950.01.001 KANUNEN K.E.
GİDERLER 24.000
951.01.001 KANUNEN K.E. GİDERLER 24.000
----------------------------------
/ -------------------------------------------------
Ya
da 780 FİNANSMAN GİDERLERİ Hesabının alt hesaplarında KANUNEN K.E. GİDERLER
olarak takip edilebilir.
KDV
İndirimi Mümkün mü?
Kısıtlamaya
tabi finansman giderlerine ait katma değer vergisinin tamamının indirim konusu
yapılması gerekir. Yüklenilen vergilerin mükellefin üzerinde kalması adil
olmaz.
Netleştirme
Yapılabilir mi?
Bakanlığın
muhtemel düzenleyeceği tebliğde, finansman giderinin, finansman gelirleri ile
mahsubuna izin vermeyeceği kanaatindeyim.
Yıllara
Sari İnşaat ve Onarım İşlerinde, hangi yıl ve hangi kazanca uygulanır?
Finansman
gideri hangi yılın K/Z hesabında dikkate alınıyorsa, o yılda gider indirimi
kısıtlamasına tabi kılınmalıdır.
Finansman
Gider Kısıtlaması Uygulamasının mükelleflere bir faydası olacak mı?
Kanun
madde gerekçesine göre amaç; Firmaların finansman ihtiyaçlarını borçlanma yerine
öz kaynakları ile finanse etmelerini teşvik etmek.
Kullanılan
yabancı kaynağın öz kaynaklarını aşmasında limit ne olabilirdi?
En
azından Vergi kanunlarında zaten mevcut olan örtülü sermaye uygulamasındaki
ilişkili kişilerden kullanılan yabancı kaynağın öz kaynağın üç katını aşması
ölçütü aynen korunabilirdi.
İşletme
dönemi kredileri maliyete atılırsa gider kısıtlamasına tabi mi?
Evet.
Firmanın Yatırımın maliyetine giden finansman giderleri dışındaki tüm finansman
giderleri bu kısıtlamaya tabidir. Gider veya maliyete atmayı tercih etmesi bir
fark yaratmayacaktır.
Bakanlar
Kurulu oranı düşürüp, sektörel belirleme yapar mı?
Bu
konuda Bakanlar Kurulu yetkilidir. Üretim firmalarında ve istihdam yaratan
sektörlerde oran sıfır olarak belirlenebilir.
Sonuç
olarak mükelleflerin gerçek gider ve harcamalarının bir kısmını
belgelendiremediği vergi sisteminde gerçek anlamda ticari kazancın elde
edilmesine yönelik yapılan giderlerin bir kısmının indiriminin kabul edilmemesi
uygulaması mükellefleri biraz tedirgin edecektir.
Abbas CoşarYeminli Mali
Müşavir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder