6 SERİ NO.LU
KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ’NE GÖRE AVANS KÂR PAYI DAĞITIMI VE VERGİSEL
SONUÇLARI
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere, 1 Temmuz 2012 tarihinde
yürürlüğe girecek 6102 sayılı yeni TTK’da, halka açık olmayan anonim
şirketlerde, “Avans Kâr Payı Dağıtımı” müessesesi getirilmiştir. Yeni
TTK’nın 509/3. maddesinde düzenlenen bu müessese, aynen şu ifadelerle yer
almıştır. Buna göre; “kâr payı avansı, sermaye piyasasına tabi olmayan
şirketlerde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliği ile düzenlenir.”
Yeni TTK’da avans kâr payı dağıtımı yer almakla birlikte, Yasa’nın
uygulanması için, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliğ çıkarması
gerekmektedir. Bakanlık bu konuda tebliğ çıkarmadığı sürece, Yasa’nın uygulanma
olanağı olmayacaktır. Bu düzenlemeden hareketle, Maliye Bakanlığı da, konuya
ilişkin yapacağı düzenlemede, her halükarda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın
yayınlayacağı tebliği esas almak zorundadır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın, avans kâr payı dağıtımı
ile ilgili herhangi bir tebliği, bu yazının kaleme alındığı tarihe kadar Resmi
Gazete’de yayımlanmamış olup, yalnızca, Şubat/2012’de “Halka Açık Olmayan
Anonim Şirketlerin Kâr Payı Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar Hakkında
Tebliğ Taslağı” yayımlanmıştır.
Öte yandan Maliye
Bakanlığı, henüz Resmi Gazete’de yayımlanmayan bu tebliğ taslağını da göz önüne
alarak, 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 20. maddesi ile 1
Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin(1), “Avans Kâr Payı Dağıtımı” başlığı altında
düzenlenen 15.6.6 bölümüne denk gelmek üzere, yeni düzenleme getirmiştir. Bilindiği üzere, 1
Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin anılan bölümü, halka açık olmayan
şirketlerde avans kâr payı dağıtımı ile ilgili olarak TTK’da herhangi bir
düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle, Danıştay 4. Dairesi tarafından yürütmesi
durdurulmuştur.
6102 sayılı yeni TTK’da avans kâr payı dağıtımı ile
ilgili yukarıda anılan yeni düzenleme yapılınca, doğal olarak yürütmesi durdurulan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 15.6.6. bölümü, anılan tebliğ taslağı göz önünde
bulundurularak, 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile yeniden
düzenlenmiştir.
Yaklaşım’da yayımlanan, makalemizde(2),
yazının kaleme alındığı tarihte, gerek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliğ
taslağı, gerekse, anılan 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
yayımlanmamıştı. Yazımızda, SPK Tebliği’ni ve yürütmesi durdurulan 1 Seri No.lu
Kurumlar Vergisi Tebliği’nin 15.6.6. bölümünü esas alarak muhtemel avans kâr
payı dağıtımının nasıl olabileceği konusunda değerlendirmelerde bulunmuş ve bu
değerlendirmeleri de esas alarak mükelleflerin avans kâr payı dağıtımı konusunda
tercihlerinin ne olması gerektiği hakkında görüşümüz
belirtilmişti.
Ancak, yakın zamanda
bu şekilde yayımlanacağını umduğumuz, yukarıda bahsi geçen tebliğ taslağını göz
önünde bulunduran Maliye Bakanlığı, “Avans Kâr Payı Dağıtımı” ile ilgili
6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, yürütülmesi durdurulan 1 Seri No.lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin özellikle “örtülü kazanç dağıtımına”
ilişkin düzenlemesinden son derece farklı olup, aşağıda ayrıntılı olarak
açıklayacağımız üzere, hukuki ihtilafların kaynağı olabilecek niteliktedir.
Bilindiği üzere, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde yer alan avans
kâr payı dağıtımı; SPK’nın 15/4. maddesinde ve bu maddeye istinaden çıkarılan
Seri IV, 27 No.lu “Sermaye Piyasası Kanunu’na Tabi Olan Halka Açık Anonim
Ortaklıkların Temettü ve Temettü Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar Hakkında
Tebliğ”in 9-14. maddeleri arasında yer alan düzenlemeler esas alınarak
düzenlenmişti. Bu esasların ışığı altında avans kâr payı dağıtımının vergisel
sonuçları anılan Tebliğ’de yer almıştı.
Doğal olarak, halka
açık olmayan anonim şirketlerde avans kâr payı dağıtımı ile ilgili yeni
düzenleme, artık 6102 sayılı TTK’da yer aldığı için, yukarıda belirtilen SPK
mevzuatının esas alınması durumu da ortadan kalkmıştır. Nitekim, 1 Seri No.lu
Tebliğ’de yer alan avans kâr payı dağıtımı esasları, 6 Seri No.lu Kurumlar
Vergisi Tebliği’nde yer almamıştır. Söz konusu Tebliğ’de doğrudan doğruya avans
kâr payı dağıtımının vergisel sonuçlarına geçilmiştir. Ancak, yazımızın müteakip
bölümlerinde ayrıntılı olarak açıklayacağımız üzere, avans kâr payı dağıtımı ile
ilgili yeni TTK’daki mevzuatındaki esaslar göz önünde bulundurulduğunda, 1 Seri
No.lu Kumlar Vergisi Tebliği’ndeki vergisel sonuçların, ayni ilkeler
çerçevesinde 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nde de yer alması gerekirdi.
Oysa, son derece farklı sonuçlara müncer olabilecek düzenlemeler
yapılmıştır.
II- AVANS KÂR PAYI DAĞITIMI TEBLİĞ TASLAĞI VE 6 SERİ
NO.LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ’NDEKİ DÜZENLEMELER
A- GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI TEBLİĞ TASLAĞI
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yukarıda bahsi geçen
tebliğ taslağının avans kâr payı dağıtımına ilişkin esasları özet olarak
şöyledir;
- Yalnızca halka açık olmayan anonim şirketler avans
kâr payı dağıtabileceklerdir.
- Şirketler bir hesap dönemi içinde bir defa avans
dağıtabilirler. Bunun için 6 aylık ya da 8 aylık hesap dönemi esas alınır.
Yıllara yaygın inşaat işi yapan şirketlerde, bu tür inşaatları fiilen yaptıkları
inşaat döneminde, ilgili hesap dönemlerinde iki defa ve 3 ve 6. hesap
dönemlerinin sonunda avans dağıtabilirler.
- Avans kâr payı dağıtacak şirketlerin söz konusu
ara finans tablolarının TMS veya Kobi Standartları uyarınca düzenlenmiş,
bağımsız denetlemeye tabi tutulmuş ve olumlu görüş almış olması
gerekmektedir.
- Avans dağıtmak isteyen şirketlerin esas
sözleşmelerinde bu konuda hüküm bulunması ve genel kurulun dağıtım yetkisini
yönetim kuruluna devretmiş olması zorunludur. Yetkinin sınırı üç yıl olup,
genel kurulca yetki yenilenebilir.
- Avansın veya avansları dağıtıldığı hesap dönemi
sonunda; yeterli kâr oluşmadığı, diğer bir deyişle dağıtılan avans kâr payından
daha düşük bir kârla veya zararla sonuçlanması halinde, dönem sonu kârı ile
karşılanmayan avansın, bir önceki yıla ait bilançoda yer alan olağan üstü yedek
akçelerden karşılanması için genel kurulun karar alması
zorunludur.
- Genel kurul tarafından onanmış bir önceki yıl
bilançosunda ortaklara dağıtılabilecek tutarda serbest yedek akçesi olmayan
şirket avans kâr payı dağıtamayacaktır. Ayrıca, bir önceki maddedeki mahsup
işlemini yapmayan şirket, bu mahsup işlemini gerçekleştirinceye kadar yine avans
kâr payı dağıtımı yapamayacaktır.
- Dağıtılacak avans kâr payı; ara dönem kârından,
kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılması gereken yedek akçeler ile vergi, fon
ve mali karşılıklar ve varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra,
kalan kısmın yarısın geçemez.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın avans kâr payı dağıtımı
ile ilgili tebliğ taslağını böylece özetledikten sonra, bu tebliğ taslağı
dikkate alınarak düzenlen 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ndeki
avans kâr payı dağıtımına ilişkin vergisel sonuçları belirtelim.
B- 6 SERİ NO.LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ’NDE AVANS
KÂR PAYI DAĞITIMI
Yeni düzenlemede halka açık olmayan anonim şirketlerin
avans kâr payı dağıtımı yapması halinde, elde edenin hukuki durumuna göre, vergi
kesintisi yapılması öngörülmüştür. Kesilen vergiler (GVK md. 94/6-b), avans kâr
payı dağıtımının yapıldığı aya ait muhtasar beyanname ile beyan
edilecektir.
Bu Tebliğ’de de aynen 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Tebliği’nde olduğu gibi, avans kâr payı dağıtımının, kurum ortakları
açısından elde edilmesini, kurumun yıllık safi kazancının kesinleşip,
kârın nakden veya hesaben dağıtıldığı, diğer bir ifadeyle, dağıtılan avans
kâr payının, genel kurulda alınan kâr dağıtım kararı uyarınca dağıtılan kârdan
mahsup edildiği tarihte gerçekleşeceği belirtilmiştir. Yine bu Tebliğ’de de,
önceki düzenlemede olduğu gibi, elde etme sayılacak sürenin sınırı, avans kâr
payı dağıtımının yapıldığı hesap dönemi ile ilgili kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihi içeren hesap döneminin sonunu
geçemeyecektir. Yani kâr payı ortaklarca her halükarda 2013 yılının sonuna kadar
elde edilmiş sayılacaktır. Örneğin Temmuz/2012’de dağıtılan avans kâr
payının, şirketin ortakları tarafından elde edilme tarihi, 2013 yılında şirket
genel kurul tarafından gerçekleşen hesap dönemi kârının, avans kâr payı ile
mahsubunun yapıldığı tarihtir. Bu konuda genel kurul karar almamış olsa dahi,
kârın elde edilme yılı 2013 yılı olup, gerçek kişi ortaklar tarafından, GVK’nın
86. maddenin şartlarının realize olması halinde, 2014 yılı gelir vergisi
beyannamesinde beyan edilecektir.
6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde, avans
kâr payı dağıtımının örtülü kazanç sayılmayacağı ve örtülü kazanç dağıtımı
hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Ancak, avans kâr payı dağıtılan
hesap döneminin zararla sonuçlanması veya dönem kârının dağıtılan avans kâr
payından düşük olması hallerinde, örtülü kazanç dağıtımı hükümlerinin
uygulanacağı belirtilmiştir. Yine Tebliğ’de, yıllara sari inşaat işlerinde de
faaliyetin ayni şekilde sonuçlanması halinde de, örtülü kazanç dağıtımı
hükümlerinin geçerli olacağı açıklanmıştır.
Ayrıca, tebliğin son paragrafında, yıllara sari inşaat ve
onarım ile iştigal eden firmaların avans kâr payı tutarının tespiti ile ilgili
açıklamalara yer verilmiştir.
III- 6 SERİ NO.LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ’NİN
AVANS KÂR PAYI DAĞITIMI İLE İLGİLİ VERGİSEL SONUÇLARI
Yukarıda anılan makalemizde, o tarihteki hali hazır
mevzuata göre, muhtemel avans kâr payı dağıtımının nasıl olabileceği esas
alınarak, örnek olaylarla ayrıntılı değerlendirmeler yapılmıştı. Bu
değerlendirmeler, yürütülmesi Danıştay 4. Dairesi tarafından durdurulmuş 1
Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 15.6.6. bölümündeki açıklamaların,
yeni düzenlemede de esas alınabileceği varsayımına dayandırılmıştı. Zira,
avans kâr payı dağıtımının iki temel vergisel sonucu olacaktır. Birincisi,
GVK’nın 94/6-b maddesine göre yapılan vergi kesintisi, ikincisi de avans kâr
payı dağıtımının, örtülü kazanç dağıtımı karşısındaki durumudur.
6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nde de bu iki temel
vergisel sonuç ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Ancak, 1 Seri No.lu Kurumlar
Vergisi Tebliği’ndeki avans kâr payı dağıtımı ile ilgili açıklamalarda,
dağıtımın yapıldığı hesap döneminin zararla sonuçlanması veya dağıtımı yapılan
kârdan daha düşük kâr çıkması halinde yapılacak işlemler (avans kâr payının geri
çağrılması, kesilen vergilerin mahsup ve iadesi) ayrıntılı olarak
belirtilmiştir.
6 Seri No.lu Tebliğ’de dikkati çeken husus,
zarar veya düşük kâr halleri durumunda ortaklara dağıtılan avans kâr
paylarının geri çağrılmaması ve bu kâr payları üzerinden yapılan vergi
kesintisinin iade veya mahsup işlemine yer verilmemesidir. Ancak, Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı’nın tebliğ taslağını incelediğimizde bu sorunun cevabını
bulmaktayız. Zira, yukarıda özetlediğimiz tebliğ taslağından görüleceği üzere,
hesap döneminin zararla sonuçlanması veya eksik kâr çıkması halinde, genel
kurulun, dağıtılan avans kâr paylarının olağanüstü yedek akçelerden karşılanması
kararının alınmasını gerektirmektedir. Bu durum, doğal olarak hesap dönemi
içinde dağıtılan avans kâr paylarının geri çağrılması yerine, olağan üstü yedek
akçelerden karşılanmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, olağan üstü yedek
akçelerden dağıtılan avans kâr payının karşılanması, yine bir kâr dağıtımı
olmakla birlikte, burada dağıtılan avans kâr payı üzerindeki vergi kesintisi,
artık olağan üstü yedek akçelerin dağıtılması karşılığında yapılması gereken
vergi kesintisi yerine kaim olacaktır.
Öte yandan, bize göre tebliğ’de en önemli vergisel
sonuç, örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili düzenlemedir. Tebliğ’de, önceki
düzenlemeden farklı olarak, avans kâr payının dağıtıldığı hesap döneminin
zararla sonuçlanması veya dağıtılan avans kâr payından daha düşük kâr çıkması
durumunda, avans kâr payını, doğrudan doğruya örtülü kazanç dağıtımı saymasıdır.
Oysa, 1 Seri No.lu Kurumlar Tebliği’nde, yukarıda anılan halleri hariç tutarak,
yalnızca, avans olarak dağıtılan kâr payının kazançla karşılanabilen kısmının
geriye çağrılması durumunda transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç
dağıtım hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Eski tebliğin bu bölümü ile
ilgili açıklamalar ve örnek olaylar yukarıda bahsi geçen makalemizde ayrıntılı
olarak bahsedilmiştir.
Tebliğ’deki örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili bu
düzenlemeye göre, hesap döneminin zararla sonuçlanması veya dağıtılan avans kâr
payından daha düşük kâr çıkması halinde, avans kâr payı dağıtıldığı tarihten
itibaren örtülü kazanç sayılacaktır. Yani bu tarihten itibaren dağıtılan
avans kâr payı, artık ortaklar tarafından şirketten çekilen borç para olarak
değerlendirilecek ve emsaline uygunluk ilkesine göre faiz hesaplanarak şirkete
gelir kaydedilecek, ayrıca, hesaplanan bu faiz üzerinden de KDV tahakkuk
ettirilecektir. Bize göre bu düzenleme hukuki ihtilaflara yol açabilecek
niteliktedir. Bu Tebliğle, halka açık olmayan şirketlerde avans kâr payı
dağıtımı daha kanun yürürlüğe girmeden işlerliğini ve talep edilebilirliğini
yitirecektir. Zira, avans kâr payı dağıtımının yapıldığı tarihten itibaren
hesap döneminin sonuna kadar ekonomik ve ticari hayatın belirsizliği her zaman
gündemdedir. Dağıtımın yapıldığı tarihe kadar olumlu giden ekonomik ve ticari
konjönktür, bu tarihten sonra, son derece olumsuz seyrederek hesap dönemi
zararla veya dağıtılan kârdan daha düşük bir kârla sonuçlanabilir. Bu durum,
ticari ve ekonomik hayatın normal icabıdır. Nitekim, 1 Seri No.lu Kurumlar
Vergisi Tebliği’nde, bu husus göz önüne alınarak, zarar veya düşük kâr halleri
hariç tutulmuş, örtülü kazanç dağıtımının varlığını, avans olarak dağıtılan
kâr payının, hesap dönemi kârıyla karşılanmış olmasına rağmen, geri çağrılmasına
bağlamıştır. Yani 1 Seri No.lu Tebliğ, örtülü kazanç dağıtımı için, avans kâr
payı dağıtımı ile ilgili olarak bir muvazaanın varlığını aramıştır. Oysa, 6
Seri No.lu Tebliğ’de, böyle bir unsurun
varlığı aranmayarak, son derece ticari ve ekonomik hayatın doğal icapları
gereği, hesap döneminin zararla sonuçlanması veya düşük kâr çıkması halleri
dahi, dağıtılan avansın, örtülü kazanç dağıtımı sayılması için yeterli
sayılmıştır.
Bize göre, örtülü kazanç dağıtımı sayılması için Gümrük
ve Ticaret Bakanlığı’nın yukarıda anılan tebliği taslağında bahsedildiği üzere,
söz konusu hallerin varlığı halinde, avans kâr payının olağan üstü yedek
akçelerle mahsubunun yapılmaması veya dağıtılan avans kâr payının, hesap dönemi
kazancı ile karşılanan kısmının da, ortaklardan geri çağrılması durumu, örtülü
kazanç dağıtımı olarak değerlendirilmesi gerekir.
Ayrıca, Tebliğ’e
göre, anılan hallerin varlığı nedeniyle, avans kâr payı dağıtımının yapıldığı
tarihten itibaren örtülü kazanç dağıtımının kabul edilmesi, yayımlandığı
takdirde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliği ile çelişecektir. Aynı
zamanda, avans kâr payı dağıtımının bir anlamda cezalandırılması sonucunu
yaratan bu yaklaşım, hukuki açıdan da zafiyet taşımaktadır. Zira, bize
göre, hesap döneminin anılan haller ile sonuçlanması karşısında, genel kurulun,
dağıtılan avans kâr payını, olağan üstü yedek akçelerden karşılanması veya
mahsubu kararı alıncaya kadar, dağıtılan kârın Hukuki Olarak Avans Kâr Payı
Olduğudur. Aksi takdirde, Yeni TTK’daki düzenlemenin sonucu, Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı Tebliği’ne dayanmak zorunda olan Maliye Bakanlığı Tebliği,
hukuki yönden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tebliği’nin hukuki sınırlarını aşmış
olacaktır. 1 Seri No.lu Tebliğ’in yayımlandığı tarihte (2007 Yılı), eski
TTK’da bir düzenleme ve bu düzenlemenin dayanağı olan bir tebliğ olmamakla
birlikte, 1 Seri No.lu Tebliğ’in örtülü kazanç dağıtımı yönünden hukuki
çerçevesi, SPK Tebliği’ne dayanmaktaydı. Örtülü kazanç dağıtımının varlığı da
bize göre son derece doğru bir hukuki yaklaşımla muvazaanın varlığına
bağlanmıştı. Aynı yaklaşımın, 6 Seri No.lu Tebliğ’de de geçerli olması
gerekirdi.
IV- UYGULAMAYA İLİŞKİN ÖR-NEK OLAYLAR
A- AVANS KÂR PAYI DAĞITIMI
(X) A.Ş’nin 2012 Yılı 2. Geçici Vergi Dönemi (6
aylık) kurumlar vergisi beyanı aşağıdaki gibidir;
Ticari Bilanço Kârı
|
800.000,00 TL
|
Mali Kâr
|
1.000.000,00
TL
|
Hesaplanan KV.
|
200.000,00
TL
|
Şirketin ödenmiş sermayesi 10.000.000,00 TL olup, 1.
tertip yasal yedek akçe sınırına ulaşılmış değildir.
Şirketin bir önceki yıl ticari bilanço kârı, 1.500.000,00
TL, mali kârı 2.000.000,00 TL olup, KV karşılığı 400.000,00 TL, eski TTK’ya
göre ayrılan 1. tertip yasal yedek akçe (1.100.000 x 0.05=) 55.000,00
TL’dir. Şirket, söz konusu yılda kâr dağıtmamış, söz konusu vergi
karşılığı ve yasal yedek akçeden sonra kalan kâr, olağan üstü yedek akçelere
ayrılmıştır. Olağan üstü yedek akçelere ayrılan tutar; (1.500.000- 400.000-
55.000=) 1.045.000,00 TL’dir. Şirketin geçmiş yıl zararları yoktur.
Şirket yönetim
kurulu, genel kurulun verdiği yetkiye dayanarak 2012 Yılı 2. geçici vergi
döneminde doğan ticari kâr üzerinden ortaklara avans kâr payı dağıtımına
karar vermiştir. Dağıtılacak avans kâr payı tutarı; 2. geçici vergi
döneminde doğan ticari bilanço kârı üzerinden yasal yedek akçeler ve vergi
karşılıkları ayrıldıktan sonra, kalan kısmın Tebliğ’de belirtildiği üzere
yarısıdır.
Ticari Bilanço Kârı
|
800.000,00 TL
|
Hesaplanan KV.
|
200.000,00 TL
|
KALAN
|
600.000,00 TL
|
I. tertip y.y.akçe(800*0.05=)
|
40.000,00 TL
|
(YTTK md. 519)
|
|
2.tertip y.y.
akçe
|
6.000,00 TL
|
- I.tertip temettü(10.000.000*0.05=)
|
500.000,00 TL
|
- (600.000- 540.000=)*0.10
|
|
KALAN
|
554.000,00 TL
|
Dağıtılabilir Avans Kâr Payı (554.000/2=)
|
277.000,00
TL
|
GVK md. 94/6-b (277.000x0.15=)
|
41.550,00
TL
|
Ortaklara Dağıtılacak Net Avans Kâr Payı
|
235.450,00
TL
|
B- HESAP DÖNEMİNİN ZARARLA SONUÇLANMASI HALİ
Yukarıdaki örnekteki şirketin, 2012 yılı hesap döneminin,
dolaysıyla nihai kurumlar vergisi beyannamesinin aşağıdaki gibi olduğunu
varsayalım;
Ticari Bilanço Zararı
|
-1.500.000,00 TL
|
Mali Kâr
|
(-) 700000,00 TL
|
Hesaplanan KV.
|
-
|
Bu durumda şirket
genel kurulu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliğ taslağına göre, 2.
geçici vergi döneminde çıkan ticari bilanço kârı üzerinden dağıttığı 235.450
TL avans kâr payını, bir önceki yılda olağan üstü yedek akçelere ayrılan
1.045.000,00 TL’den mahsup edilmek üzere karar almak zorundadır. 6 Seri
No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’ne göre ise, dağıtılan avans kâr payı,
dağıtıldığı tarihten itibaren örtülü kazanç dağıtımı sayılacaktır.
C- HESAP DÖNEMİ KÂRININ, AVANS OLARAK DAĞITIMI YAPILAN
KÂRDAN DÜŞÜK OLMASI HALİ
Yukarıda örnek konusu
olan şirketin, 2012 yılı hesap dönemi kurumlar vergisi beyanı aşağıdaki gibi
olsun;
Ticari Bilanço Kârı
|
300.000 TL
|
Mali Kâr
|
1.100.000
TL
|
Hesaplanan KV.
|
220.000 TL
|
Hesap Dönemi Net Kârı
|
80.000 TL
|
DAĞITILAN AVANS KÂR PAYI
|
235.450
TL
|
Bu durumda Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı’nın Tebliğ taslağına göre, hesap dönemi kârının dağıtılan
avans kâr payını karşılamaması nedeniyle, yine şirket genel kurulunun, olağan
üstü yedek akçelerde mevcut, 1.045.000,00 TL’den dağıtılan avans kâr payını
(235.450,00 TL’yi) mahsup etmesi gerekir. 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliği’ne göre de; hesap dönemi kârı ile karşılanmayan dağıtılan avans kâr
payının kısmı (235.450,00- 80.000,00=) 155.450,00 TL ortaklara dağıtılan örtülü
kazanç sayılacaktır (Yedek akçelerle ilgili ayrıntılı hesaplara
girilmemiştir. Zira, hesap dönemi ticari bilanço kârına göre, yeniden yedek akçe
hesaplanarak, avans kâr payı dağıtımı sırasında hesaplanan yedek akçelerle
mahsup yapılması gerekir.).
V- SONUÇ
Bilindiği üzere, 6102
sayılı Yeni TTK 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu tarihte
yürürlüğe girecek maddelerden biri de, yukarıda belirttiğimiz üzere, avans kâr
payı dağıtımı ile ilgili 509/3. maddesidir. Madde avans kâr payı dağıtımının
işlerliğini Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın çıkaracağı tebliğe bağlamıştır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın bugüne değin Resmi Gazete’de, avans kâr payı
dağıtımı ile ilgili yayımlanmış bir tebliği bulunmamakla birlikte, şubat ayında
yayınlanmış bir tebliğ taslağı mevcuttur. Maliye Bakanlığı bu tebliğ taslağını
göz önünde bulundurarak, 6 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde avans
kâr payı dağıtımı ile vergisel düzenlemeler yapmıştır.
Yazımızda,
avans kâr payı dağıtımının, Maliye Bakanlığı’nın söz konusu tebliğindeki
vergisel sonuçları ile ilgili ayrıntılı değerlendirmeler yapılmıştır.
Değerlendirmeler sonucunda, özellikle tebliğin, avans kâr payı dağıtımının,
örtülü kazanç dağıtımına ilişkin düzenlemelerinin hukuki ihtilaflara neden
olacak düzenlemeleri içerdiği, tebliğin bu hali ile uygulanması durumunda,
müessesenin cazibesini yitireceği ve işlerliğini olumsuz yönde etkileyeceği
kanaatini taşımaktayız(3).
Ferhat FAHRAN*
Yaklaşım
(*) YMM (E. Baş Hesap
Uzmanı)
(1) 05.05.2012 tarih
ve 28283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) Ferhat FAHRAN,
“Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Muhtemel Avans Kâr Payı Dağıtımı ve Ortakların
Tercihi Yönünden Değerlendirilmesi”, Yaklaşım, Mart 2012, Sayı:
231,s. 150-157
(3) BDO’nun,
16.05.2012 tarih ve 2012/057 sayılı “Avans Kâr Payı Dağıtımının Vergisel Yönüne
İlişkin Yeni Düzenlemeler” Sirküleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder