7 Şubat 2013 Perşembe

Vergi ve prim yükü en yüksek 5. ülke Türkiye
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye’nin 33 ülke içinde vergi ve primlerin net ücrete oranının en yüksek olduğu 5. ülke olduğunu açıkladı. 
 
 
TİSK, devlete giden istihdam vergileri ile neredeyse bir işçi yerine iki işçi çalıştırmanın mümkün olduğunu belirtti.
TİSK’ten yapılan açıklamada, işsizliğin Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden biri olduğu ifade edilirken; işsizliği azaltıp, istihdamı artırmanın temel koşullarından birinin istihdam üzerindeki vergi ve prim yükünü hafifletilmesi olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Vergi ve prim yükü, çalışanın ücret düzeyine bağlı olarak işverenin devlete ödediği sosyal sigorta ve işsizlik sigortası primleri işveren payları ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi çeşitli yasal yükümlülüklerden, ayrıca işçi adına devlete ödediği sosyal sigorta primleri ve işsizlik sigortası primi işçi payı, gelir vergisi ve damga vergisinden oluşuyor” denildi.
VERGİ VE PRİMLERİN NET ÜCRETE ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKE BELÇİKA
Vergi ve prim yükünün, çalışanın eline geçen net ücrete ilave edildiğinde, işverene maliyet rakamına ulaştığına dikkat çekilen açıklamada, vergi ve prim yükü ne denli ağır olursa, işverenin işçi çalıştırmak için üstlendiği işgücü maliyeti ile çalışanın eline geçen net ücret arasındaki farkın da o denli büyük olduğu ve sonuçta istihdamın cezalandırıldığı belirtildi.
Almanya Ekonomi Enstitüsü’nün (İW), 33 dünya ülkesindeki vergi ve prim yükünü, net ücrete oranlayarak karşılaştırdığının ifade edildiği açıklamaya göre, 33 ülke içinde vergi ve primlerin net ücrete oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 99 ile Belçika. Bir başka deyişle, Belçika’da ortalama ücret üzerinden devlete ödenen işçi ve işveren yükümlülüklerinin toplamı, işçinin eline geçen ücrete eşit. İşveren, bir işçi çalıştırmak için, işçiye ödediği ücret ölçüsündeki ödemeyi devlete de yapıyor.
“TÜRKİYE’DE BİR ÜCRET İŞÇİYE, BİR ÜCRET DE DEVLETE” 
Türkiye’de de durumun Belçika’dan pek farklı olmadığına dikkat çekilen açıklamada, söz konusu oranın büyüklüğü açısından Türkiye’nin 33 ülke arasında yüzde 84 ile 5’inci sırada geldiği belirtildi.
TİSK, devlete giden istihdam vergileri ile neredeyse bir işçi yerine iki işçi çalıştırmanın mümkün olduğunu ileri sürdü. Bu oranın en düşük yüzde 35 ile Danimarka olduğunun ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Türkiye’de son yıllarda istihdam üzerindeki vergi ve prim yükü geçmişe göre azaltılmış olsa da, görüldüğü gibi halen çok ağır. Özellikle sosyal sigorta prim yükünün ülke genelinde azaltılmaya devam edilmesi; böylece işçi çalıştırmanın özendirilmesi ve işletmelerin uluslararası rekabet gücünün artırılarak işsizliğin azaltılması gerekiyor.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder